“En yüksek devlet memurunun tanımında yaşanan isim karmaşası!” başlıklı yazımızda kanunda yer alan düzenlemelerin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile değiştirilemeyeceğini belirtmiştik. Bu yazımızda 28 Aralık 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikle, 1 Nolu CBK’de Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’nın adı tekrar eskiye dönülerek “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği” olarak değiştirilmesinin teknik olarak yanlış olduğunu belirtmiştik.
Bu yazımızda en yüksek devlet memuru Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı mı yoksa Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri mi diye sormuştuk.
Gelinen noktada eleştirilerimiz karşılık buldu ve Meclise Kanun teklifi sunuldu.
TBMM'ye sunulan 32 maddelik torba kanun teklifi ile kamu personelinin özlük hakları ile ilgili birçok düzenleme yapılıyor.
Bunlardan birisi de 2879 sayılı Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunda yapılan değişikliklerdir. Daha açık ifade ile yukarıda eleştirdiğimiz hususlar çerçevesinde kanuni düzenleme yapılmaktadır.
Ne demek istediğimiz şimdi daha iyi anlaşılmıştır herhalde. Demek ki kanunda yer alan düzenlemelerle ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenleme yapılamıyormuş.
Gerekli uyarıları yapmıştık
Konuyla ilgili olarak daha önce gerekli uyarıları yapmıştık.
Uyarılarımızın yer aldığı yazımızda; “….Ayrıca bu değişiklikte yer alan genel bir hükümle “mevzuatta” Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığına yapılan atıfların bundan böyle Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine yapılmış sayılacağı belirtildi.
Diğer yandan 27 Aralık 2024 tarihinde ise 7537 sayılı Devlet Memurları Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bu Kanunun birçok maddesinde yani 11 yerinde İdari İşler Başkanlığı ifadesi geçiyor. Yani 7537 sayılı Kanunla 2879 sayılı Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığına İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunda birçok değişiklik yapıldığını görüyoruz.
Anlayacağınız nasıl olduysa Kanun yürürlüğe girdikten bir gün sonra bir anda ilham gelerek İdari İşler Başkanlığı Genel Sekreterliğe dönüştürülmeye karar verilerek Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile değişiklik yapılıyor.
Buna da eyvallah deyip geçelim.
Şayet böyle bir değişiklik düşünülüyorsa niçin bu değişiklik kanunla değil de Kararname ile yapıldı? Kanunla Kararname arasındaki farkı bu Genel Müdürlüğün bilmemesi elbette düşünülemez. Kararname ile Kanunda değişiklik yapılamayacağı bilinmesi gereken en temel kurallardan birisidir. Yani Kararname ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığına yapılan atıfların bundan böyle Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine yapılmış sayılacağı belirtilse de bunun olamayacağının bilinmesi gerekiyor. Nitekim aynı Genel Müdürlük 2879 sayılı Kanundaki İdari İşler Başkanlığı ifadelerini Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği olarak değiştirmedi.
Daha açık ifadeyle Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğünün görevleri arasında yer alan yukarıdaki görevler nedeniyle yapılan değişikliği mevzuata işlemesi gerekirken maalesef işleyemedi. Yani 2879 sayılı Kanundaki İdari İşler Başkanlığı aynen duruyor. Doğrusu da bu.
Yanlış olan ise bu Genel Müdürlüğün hazırladığı Cumhurbaşkanı Kararname taslağında yer alan hususları Cumhurbaşkanına imzalatmasıdır ve böyle bir Kararname çıkarılmasına sebep olmasıdır.
Bu açıklamalardan sonra Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının adı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine dönüştü mü dönüşmedi mi? Şayet dönüştüyse niçin bu değişiklik 2879 sayılı Kanuna işlenmedi?
Anayasa kuralı gayet açık. Anayasanın 104 üncü maddesine göre, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Bu durum tartışmasızdır.
Gelelim en yüksek devlet memuruna. Şimdi en yüksek devlet memuru Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı mı yoksa Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri mi?
Bu kadar basit bir kuralın bilinmemesi mümkün değilse yapılanları neyle izah etmemiz gerekiyor? Cumhurbaşkanını Anayasaya aykırı işlem yapar hale getirmeye kimin hakkı var?” ifadelerini kullanmıştık.