Çalışma Hayatı

HAK-İŞ Başkanı Arslan: Emekli maaşlarını yüzde 50 artırmak mümkün

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, emeklilik sistemindeki en büyük sorunun kayıtdışı istihdam olduğunu belirterek, “2023 verilerine göre SGK'nın 600 milyar TL prim alacağı var. Bu primler tahsil edilse, emekli maaşlarını yüzde 50 artırmak mümkün olur” dedi.

Abone Ol

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, HAK-İŞ Akademi tarafından hazırlanan, Türkiye’deki emeklilik sisteminin sorun ve çözüm önerilerinin ele alındığı ‘Emeklilik Sisteminin Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporu’nu düzenlediği basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı.

‘TEMEL SORUN KAYIT DIŞI İSTİHDAM’

Sosyal güvenlik sistemiyle ilgili en temel sorunu kayıt dışı istihdamın oluşturduğuna dikkat çeken Arslan, “Sosyal güvenlik sisteminin aktüel dengesini, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ve emekli maaşlarının bozduğu yönünde kamuoyunda algı yanlış bir algı var, bu doğru değil. Aktüeryal dengeyi 2 temel konu bozuyor. 1'incisi kayıt dışı istihdamdır. Türkiye yüzde 30 kayıt dışı istihdam sorunuyla karşı karşıya. Kayıt dışı istihdam demek, prim almamak demektir, vergi almamak demektir. 2023 verilerine göre SGK'nın 600 milyar TL prim alacağı var. Bu primler tahsil edilse, emekli maaşlarını yüzde 50 artırmak mümkün olur. Kayıt dışını ortadan kaldırdığınızda bu rakamlar 1,5 trilyonu bulan rakamlar oluyor. Kayıt dışı istihdamı ortadan kaldırırsak veya asgariye indirirsek, prim alacaklarımızı tahsil edersek, ‘SGK batmıştır, yok olmuştur' gibi algıları da değiştirmiş oluruz" ifadelerini kullandı.

Arslan, "Sosyal güvenlik sistemimizi gerçekten ayağa kaldırmak istiyorsak, kayıt dışı istihdamı yüzde 30'lardan makul bir noktaya çekmemiz, prim gelirlerimizin tahsilatını en yüksek noktaya taşımamız gerekiyor" dedi.

‘ÇÖZÜM; SENDİKAL ÖRGÜTLÜLÜĞÜN ARTIRILMASIDIR’

Sendikal örgütlülüğün artırılmasıyla geliri dağılımı adaletsizliği, kayıt dışı istihdam ve iş kazaları gibi sosyal güvenlik sistemini etkileyen birçok sorunun da çözüme kavuşmasının mümkün olacağını belirten Arslan, “Sendikal örgütlülüğün yüzde 15’lerden yüzde 50’lere çıkması hem gelir dağılımı adaletsizliğini ortadan kaldırır hem sosyal güvenlik sistemimizin prim gelirlerini arttırır hem de iş kazalarındaki ölüm oranlarını asgariye indirir” dedi.

Emeklilikteki maaş farklarına değinen Arslan, 2025’te emekli olacak bir işçinin, bu yıl emekli olanlara göre daha düşük maaş alacağını belirterek, “Daha fazla prim ödeyip daha az maaş almak doğru değil” dedi.

“EMEKLİLERİN VERGİ GELİRLERİNDEN ALDIĞI PAY DÜŞÜYOR’

Sosyal güvenlik sistemindeki sorunların, emekli maaşlarını artırmama gerekçesi olamayacağını belirten Arslan, "OECD ülkelerinde vergi gelirlerinden emeklilerin aldığı pay yüzde 25. Türkiye'deki emeklilerin aldığı pay ise yüzde 12,4. Ülkemiz ve ekonomimiz büyümesine rağmen sosyal güvenlik sistemimize yeterli kaynağın aktarılmıyor. Bu da bizi ciddi şekilde rahatsız eden hususlardan biridir” diye konuştu.

'DAHA FAZLA PRİM ÖDEYİP DAHA AZ MAAŞ ALMAK ADİL DEĞİL'

Emeklilikte karşılaşılan maaş farklarına da değinen Arslan, 2025’te emekli olacak bir işçinin, bu yıl emekli olanlara göre daha düşük maaş alacağını belirtti. “Daha fazla prim ödeyip daha az maaş almak doğru değil” diyen Arslan, sistemin bu haksızlığı giderecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Emeklilikte maaş düşüşünü önleyecek bir düzenleme talep eden Arslan, bu konuda yıl sonuna kadar adım atılmasını beklediklerini söyledi.

'AKTİF-PASİF ORANI HEDEFİN ALTINDA’

Emeklilik sistemindeki aktif pasif dengesinin çarpıklığına işaret eden Arslan, ideal olan aktif-pasif oranının 4 çalışanın bir emekliyi finanse ettiği oran olduğunu kaydetti. Arslan, “Fakat dünyanın hiçbir yerinde bu model, 4'te 1 değil. Olsa bu ideal bir şey. 4 tane çalışanın 1 emekliyi finanse ettiği sistem, en ideal sistem. Fakat biz, bunu hiçbir zaman yakalayamadık. Bugün de sistemden önce; yani bu EYT uygulaması yapılmadan önce 2020 yılında aktif pasif dengemiz 2,37'ydi. Yani 2,37 çalışan bir emekliyi finans ediyor. 2023 yılında bu 1,82'ye düşüyor. Dolayısıyla bizim 1,82 çalışanımız 1 emekliyi finanse etmek zorunda. Bu da aslında işte çanların çaldığı ciddi bir sıkıntıyı işaret ediyor" diye konuştu.

“SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNDE ÖNEMLİ GELİŞMELER VAR ANCAK YETERLİ DEĞİL’

Sosyal güvenlik sisteminde önemli gelişmelerin de olduğunu ancak sistemde eksikliklerin büyük ölçüde devam ettiğinin altını çizen Arslan, 2002 yılında yüzde 70’ler düzeyinde bulunan sosyal güvenlik sisteminin kapsamının günümüzde yüzde 89’a ulaşmasının olumlu, ancak yeterli olmadığını söyledi.

‘KÖKLÜ VE KAPSAMLI BİR REFORMU HAYATA GEÇİRMELİYİZ’

HAK-İŞ olarak sundukları çözüm önerilerinin önemli olduğuna işaret eden Arslan, sosyal güvenlik sisteminde köklü ve kapsamlı bir reformun hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.