Sosyal medyada 69 yaşında pırasa satan emekli bir öğretmenin hayat mücadelesi emeklilerin durumunu özetlemektedir.
Pazarda çalışan emekli öğretmen: “Emekli öğretmenim, bizi bu hale getirenler utansın. Pırasa satacağım diye uğraşıyorum. Emeğinin karşılığını bulamıyorsun.” ifadesini kullanıyor.
Emekli öğretmen pırasayı hem üretiyor hem de aracısız bir şekilde satıyor. Amacı da torunlarına ve çocuklarına katkı sağlamak.
Emekli maaşının geçinme maaşı olmadığı bilinen bir gerçektir. Ancak gelinen noktada emekli bir öğretmenin aldığı emekli maaşı ile de hayatını sürdürmesi hemen hemen imkansızdır.
35 yılı hizmeti olan bir öğretmenin emekli olunca eline geçen emekli maaşı 33.340,30 TL’dir. Şayet bu öğretmenin başını sokacağı bir evi yoksa ilave iş yapmadan emekli maaşı ile büyükşehirlerde kira ödemesi ve hayatta kalması mümkün değildir.
Bir de torunlarının ziyaretine geldiğini düşünürseniz vay haline.
Yok Çin modeli yok bilmem ne modeli diye diye teori üstüne teori üretenlerin, fantezi üstüne fantezi kuranların şimdi yerlerinde yeller esiyor ama ekonominin geldiği acı manzara içinde de emekliler kıvranıyor. Şuana kadar ekonomiyi bu hale getirenlerin başına bir şey gelmediğine göre demek ki kimse yanlış yaptığını düşünmüyor herhalde.
Bir tarafta yediği önünde yemediği bilmem nerede adamların yanında bir kuru soğana muhtaç emeklilerin hali de ortada. Gelir dengesizliği almış yürümüş.
Ufak bir krizde milletin yüreği ağzında. Mevcudunda altına düşüleceği endişesi emekliyi tedirgin ediyor.
Bu kadar prime bu kadar emekli maaşı diyerek geçiştirilebilir mi doğrusu merak etmeden de edemiyoruz.