Araştırma-Rapor

Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliğinde büyük uçurum! Toplam servetin yarısı yüzde 10 mutlu azınlığın elinde!

Hak-İş Konfederasyonu, son yıllarda iyice artan toplumdaki gelir dağılımı adaletsizliğinin rakamlarla ortaya konulmasına yönelik önemli bir çalışmaya imza attı. HAK-İŞ Akademi tarafından alanında uzman hocalara hazırlatılan “Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar Raporu” düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı.

Abone Ol

HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından kurulan HAK-İŞ Akademi, 'Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar' raporunu kamuoyu ile paylaştı. Raporda, Türkiye'deki gelir ve servet eşitsizliği konusu ele alındı ve alternatif vergi ve sosyal politika önerileri sunuldu.

HAK-İŞ GENEL MERKEZİNDE BASIN TOPLANTISI DÜZENLENDİ

'Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar' raporu, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısı ile duyuruldu. HAK-İŞ Konfederasyonu bünyesinde kurulan HAK-İŞ Akademi tarafından hazırlanan raporda, Türkiye'deki gelir ve servet eşitsizliği konusu ele alındı.

MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELERDEKİ OLUMLU GELİŞMELER TOPLUMUN GENİŞ KESİMİNE YANSIMIYOR

Düzenlenen basın toplantısına HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, büyüme, ihracat ve işsizlik gibi makro ekonomik göstergelerde olumlu gelişmeler olmasına rağmen toplumun geniş bir kesiminde ekonomik memnuniyetsizlik bulunduğunu belirterek, milli gelirdeki artışın adil bir şekilde paylaşılmadığına dikkat çekti.

ÜCRETLİLERİN MİLLİ GELİRDEN ALDIKLARI PAY GİDEREK DÜŞÜYOR

Arslan, şöyle konuştu:  “Bu millî gelirdeki artış ne yazık ki çalışanlara gelmiyor. Tam tersi son 2-3 yıl içerisinde şunu görüyoruz. Milli gelirden dar gelirlilerin, ücretlilerin aldığı pay da düşüyor. Bakın büyüme var. Büyümeden pay alması gerekirken pay almadığı gibi bir de elindekini de kaybediyor. Dolayısıyla burada büyümenin bütün toplum kesimlerine adil bir şekilde yansımadığını görüyoruz. Milli gelirdeki artışın ve makro ekonomik göstergelerin aynı oranda çalışanlar için, emekçiler için, emekliler için yansımadığını görüyoruz”

Türkiye'de mevcut gelir ve servet dağılımının ortaya konulması, oluşturulan milli gelirden farklı toplumsal grupların hak ettiği payı almalarına yönelik adil ve hakkaniyetli bir vergi sistemi ile sosyal politikaların ortaya konulması amacıyla bir çalışma yapıldığını bildiren Arslan, HAK-İŞ Akademi'nin bir yıl önce kurulduğunu ve ilk faaliyet olarak Refahın Adil Paylaşımında Vergi ve Sosyal Politikalar çalışmasının gündeme geldiğini belirterek, rapora Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan vergi paketinden önce çalışmaya başladıklarını kaydetti.

KAYNAKLAR ADİL BİR ŞEKİLDE PAYLAŞILMIYOR

Çalışanların yaşadığı zorlukların her geçen gün daha da arttığına dikkat çeken Arslan, asgari ücretle çalışanların milli gelirden aldığı payın giderek azaldığına vurgu yaptı. Arslan, “Kaynakların adil bir dağılımı yapılamadığı için sorunumuz var. Bir taraftan büyüme gerçekleşiyor. Bir taraftan işsizlik azalıyor, üretim artıyor, ihracat artıyor. Olumlu şeyler, peki niye bunlar çalışanlara, alt gruplara yansımıyor?” dedi.

VERGİNİN NASIL TOPLANDIĞI KADAR NERELERE HARCANDIĞI DA BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Verginin adil toplanması kadar, verginin adil dağıtılmasının da önemine vurgu yapan Arslan, “Sadece vergi sistemini düzelterek adil bir gelir dağılımını, bir refahın paylaşımını sağlayamıyorsunuz. O zaman verginin nereye, nasıl kullanılacağını da konuşmanız gerekiyor. Peki bütün bu olumsuzluklarla nasıl mücadele edeceğiz?” şeklinde konuştu.

15 MİLYON EMEKLİLER İÇİN YENİ BİR DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ VAR!

Özellikle emeklilerin toplu sözleşme masasında olacak şekilde yeni bir düzenlenmeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Arslan, “Emekliler masada olmalı. Emeklilerin müzakere gücü olmalı. On beş milyon emekliden bahsediliyor. Ve bunlar gerçekten ülkesi için, iş yeri için, memleketi için canlı başta çalışmış, emekli olmuş ve onurlu bir şekilde yaşamak isteyen insanların bu yaşamlarını kolaylaştıracak düzenlemeleri elbette ki analarının ak sütü gibi onlara helaldir. Onun için burada bir düzenlemeye ihtiyacımız var” vurgusu yaptı.

SENDİKALILAŞMA ORANI ÇOK DÜŞÜK!

Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için yoğun mücadele verdiklerini ifade eden Arslan, “Türkiye’nin en büyük açmazlarından bir tanesi sendikalaşma oranımızın düşük olması. Dolayısıyla toplu sözleşmeden yararlanma oranımız daha da düşük. O zaman burada tam tersine giden bir olumsuzluk var. Türkiye sendikal hareketi, yaptığı toplu iş sözleşmeleriyle, örgütlenmeleriyle Türkiye’deki gelir adaletsizliğini önleyici bir enstrüman geliştiremedik” dedi.

TOPLUMUN GENİŞ KESİMİ GİDEREK FAKİRLEŞİYOR

Arslan konuşmasında gayri safi milli hasılanın adil bir şekilde paylaşılmasını istediklerini belirterek, “Şimdi bu kadar krizler, bu kadar zorluklar yaşıyoruz. İşçiler, emekliler, dar gelirliler fakirleşiyor. Kiralarını ödeyemez hale geliyor. Dolayısıyla kiralardan tutunuz, temel tüketim malları, gıda ihtiyaçlarımızla hepsine baktığınız zaman bir yoksullaşmaya doğru gidiyoruz. Elimizdeki imkanlarla daha az alabiliyoruz, alım gücümüz azalıyor. Peki birileri bir eli yağda, bir eli balda. Sermaye büyüyor. Kârlarına bakıyorsunuz, yüzde yüzün altında kârı göstermiyorlar” ifadelerine yer verdi.

SERMAYENİN DE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASI GEREKİYOR

Ekonomideki büyümenin memnuniyet verici bir durum olduğuna dikkat çeken Arslan, “Tabii ki ihracat artsın, tabii ki üretim artsın, tabii ki daha fazla ülkemiz yatırım yapsın. Hiç sorun değil. Ama en azından bu zorlukları adil bir şekilde paylaşmamız gerekiyor. İşverenlerin de, sermayenin de bu konuda elini taşın altına koyması gerekiyor. İstediğimiz bu. Çünkü bu yapı gerçekten Türkiye’nin imkanlarıyla ifade edemeyeceğiniz bir yapı. İmkanlar var, kaynaklarımız var ama bunlar bir yere doğru gidiyor” dedi.

Programda, HAK-İŞ Akademisi Başkanı Prof. Dr. Cengiz Anık, Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Akkoç, Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Öğretim Üyesi Dr. Cavit Demiral ve Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari İlimler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Mustafa Yıldıran tarafından raporun detaylarına ilişkin sunumlar gerçekleştirildi.