The Economist dergisi yeni sayısında, Türkiye'deki gelir eşitsizliğine ilişkin yayınladığı yazıda uçurumun derinleştiğine dikkat çekti.
“Kimi İçin İyi, Kimi İçin Kötü” başlıklı yazıda Türkiye'nin lüks tüketim patlaması, varlık artışı ve enflasyon etkileri detaylıca ele alınarak, zenginler ve sıradan vatandaşlar arasındaki ekonomik uçurum incelendi.
Enflasyon ve yüksek faiz oranlarının getirdiği zorlukların ele alındığı yazıda düşük gelirli ve orta sınıf bireyler üzerinde oluşan büyük baskıya değinilerek "İstanbul'un İstinye Park alışveriş merkezinde lüks tüketimin artışı gözle görülür bir şekilde belirginleşmiş durumda. Michelin yıldızlı restoranların aylar öncesinden dolmuş olması ve yat marinalarının tıklım tıklım olması, Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul'da lüks tüketiminde olağanüstü bir artış yaşandığını gösteriyor. Türkiye'de ultra yüksek net değere sahip bireylerin (30 milyon dolar veya daha fazla varlığı olanlar) sayısı 2022 ile 2023 arasında yüzde 10 arttı" denildi.
SIRADAN VATANDAŞIN GELİRİ SADECE KÂĞIT ÜZERİNDE ARTIYOR
Yazıda bir yanda lüks tüketimin patladığına dikkat çekilirken, diğer yanda da enflasyon nedeniyle düşük ve orta gelirli sınıfın satın alma gücünün eridiği belirtildi. Yazıda sıradan vatandaşın gelirinin sadece kâğıt üstünde arttığı vurgulandı.
Vatandaşın satın alma gücünün eridiği ve nominal ortalama ücretlerin 2022 ile 2023 arasında düştüğü ifade edildi. Türkiye'nin yeni maliye ekibi, Mehmet Şimşek'in liderliğinde enflasyonu kontrol altına almak amacıyla geleneksel politikaları geri getirmeye çabaladığı belirtildi. Merkez Bankası’nın faiz oranını yüzde 50 seviyesinde tuttuğu ve kredi limitlerini düşürdüğü anımsatılan yazıda ayrıca, asgari ücret, artışlarının sona erdiği ve kiraların enflasyonla birlikte artış gösterdiği belirtildi.