EMEK HABER ÖZEL / Doğal olarak konu basına yansıyınca ilan iptal edildi. Tefsir anabilim dalında böyle bir ilana çıkılması utanç verici bir durumdur. Bari dini bilimlerde böyle bir şey yapmayın. Ama bu da oldu. Gelinen düzeyi göstermesi açısından ibretlik bir durum.
Konu yıllardır yazılıp çiziliyor ama YÖK sadece izlemekle yetiniyor. YÖK sadece Sayıştay raporlarına bakmış olsaydı bu tür ilanlar için tedbir almak zorunda kalırdı.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü yıllar önce Sayıştay raporları çerçevesinde konuyu gündeme getirmişti. Ünlü’nün yazısının ilgili bölümünde şu ifadelere yer veriliyor:
“Sayıştay tarafından hazırlanan 2020 yılı denetim raporlarında üniversiteler tarafından akademik rekabeti engelleyecek şekilde kişiye özel ilanların giderek yaygınlaştığı belirtiliyor. Benzer eleştirilere 2019 yılı raporlarında da yer veriliyor.
İlgili üniversitenin 2019 yılı ilanlarını inceleyen Sayıştay, 195 kadroda belirli bir adayı tarif eden özel şartlara yer verildiğini, kadroların tamamına yalnızca bir kişinin başvurabildiğini ifade etmişti. 2020 yılı denetim raporlarında da bu konuda bulgulara yer verilmiştir.
Buna göre Sayıştay tarafından hazırlanan denetim raporlarında, kişiye özel ilanların eleştirildiği görülüyor. Bu kapsamda bir üniversitede 2020 yılı içinde ilan verilen toplam 65 öğretim üyesi kadrosunun yalnızca dördü için sadece iki kişinin, geriye kalan 61’i için ise sadece birer kişi başvuru yapabildiği eleştirilerek öğretim üyesi ilanlarında yer verilen koşulların eşitlik ve liyakat ilkeleri doğrultusunda belirli bir kişiye tekabül etmeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği belirtilmişti. Etik dışı yollarla üniversiteye hoca olan bir kişinin öğrencilere nasıl bir örneklik teşkil edeceğini merak ediyoruz. YÖK tarafından gerekli tedbirler alınmadığı için bu eleştiriler ne ilk olacak ne de son.”
Yıllardır benzer sorunlar yaşanmasına rağmen YÖK sadece konuyu seyrediyor. Halbuki bu konuda köklü çözümler üretmesi gerekiyor. Bir de basına yansımayanlar var ki gerisini varın siz düşünün.