İptal edilen hüküm ile Adalet Bakanlığı taşra teşkilatına hakim ve savcı yardımcılığı kadrolarının iptal ve ihdasını kapsıyordu. Adalet Bakanlığı'na 10 yeni hakim ve savcı yardımcısı kadrosu ihdas eden düzenlemenin iptal gerekçesinde kanun yerine Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmiş olması gösterildi.
Anayasa Mahkemesi, kararında şu ifadelere yer verildi:
"Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri gibi özlük haklarına ilişkin hususların yalnızca kanunla düzenlenmesi gerektiği, bu alanın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenemeyeceği açıktır.
Anayasa'nın 104. maddesinin on yedinci fıkrası uyarınca, münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken konular hakkında CBK çıkarılamaz.
Adalet Bakanlığı teşkilatında yer alacak hakim ve savcı yardımcılarının statüsünün, yasama yetkisini ihlal edecek şekilde CBK ile belirlenmesi, yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesine aykırıdır."
Karar teknik olarak sorunludur
Kararın gerekçesi her ne kadar hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri gibi özlük haklarına ilişkin hususların yalnızca kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilmiş olsa da CBK ile yapılan özlük haklarından ziyade kadro ihdas ve iptalidir. Bu açıdan AYM Kararının sorunlu olduğunu düşünüyoruz. Hakim ve Savcıların kadro ihdası tek başına özlük olarak düşünülemez. Bu kadrolara kimlerin ve hangi hallerde atanacağı zaten kanunla düzenlenmiştir. Bu haliyle diğer memurlardan ayrı düşünülemez. Nitekim Anayasada benzer düzenlemeler memurlar için de yer almasına rağmen memur kadroları da CBK ile ihdas ve iptal edilmektedir. Bu nedenle kadro ihdas ve iptali tek başına özlük hakkı değildir ve atama olmadan hiçbir anlamı yoktur.
CBK'da Hakim ve Savcı Yardımcısı kadroları GİH sınıfında yer almaktadır. Daha önce de Hakim ve Savcı adayları da GİH sınıfındaydı.
Keşke AYM konu uzmanlarının görüşüne başvursa yada onları dinlemiş olsaydı.