Çalışma Hayatı

Çalışma hayatında yaş ayrımcılığı 40’ında başlıyor

Çalışma hayatında 40 yaş kadınlarda yaşlı, erkeklerde birikimli olarak görülüyor. Kadınlar, yaş ayrımcılığına ve yaşlılık yoksulluğuna daha çok maruz kalıyor.

Abone Ol

Ülkedeki ekonomik kriz ve yüksek enflasyon yaşlıları çalışma hayatına yeniden girmeye, ek gelir aramaya ya da ilk defa çalışma hayatına atılmaya mecbur bırakıyor. Kadınların erkeklere oranla yaşam sürelerinin yüksek olması yaşlı nüfus içerisinde kadınların daha dikkat çekmesine neden oluyor. Ülke nüfusu gün geçtikçe yaşlanma eğilimi gösterirken emek alanında 40 yaş, kadınların yaşlı, erkeklerin birikimli olarak görüldüğü yaş olmaya devam ediyor.

Kadın İşçi Dayanışma Derneği'nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı '50 yaş üstü kadınların ücretli emek alanında karşılaştıkları cinsiyet temelli ayrımcılıklar ve çözüm önerileri' raporu yaş almış kadınların işgücü piyasasında karşılaştıkları durumları gözler önüne serdi. İstanbul, Bursa, Antalya ve Kütahya'dan 50 yaş ve üzeri kadınlarla gerçekleştirilen araştırmada yaşlı kadınların ücretli emek alanında yaşadıkları sorunlar çeşitli alt başlıklarda incelendi.

ERKEK İŞÇİLER DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYOR

Araştırmada yaşlı kadınların ücretli emek alanında yer edinmekte daha fazla zorluk yaşadığı tespit edildi. Yaşlı işçiler içerisinde ise patronların erkek işçileri kadınlara tercih ettiği belirtildi. Yaşlı kadınların, yaş ayrımcılığı ve cinsiyet ayrımcılığını birlikte deneyimlemelerinin bir sonucu olarak işverenin en son tercih edeceği grup haline geldiği ifade edildi. Raporda belli yaşı geçmiş kadınların işlerini daha ağır yapacakları, geç öğrenecekleri, çağa ayak uyduramayacakları gibi düşünceler onları iş havuzunun derinlerine gömdüğüne dikkat çekiliyor.

CİNSİYETÇİ KALIPLAR MOBBİNGİ ARTIRIYOR

Araştırmada yaşı sebebiyle iş bulamayan, bulamayacağını düşünen kadınların ya iş arama umutlarını geride bıraktığı ya da yarı zamanlı, sigortasız, güvencesiz işleri kabul etmek zorunda kaldığı belirtildi.

Raporda kadınların yaş ayrımcılığına çok daha erken maruz kaldıkları belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "Araştırmaya başlarken 50 yaş ve üzerindeki kadınların toplumca yaşlı sayıldığını ve yaş ayrımcılığına maruz kaldığını düşünüyor, varsayıyorduk. Fakat görüşmelerimizin sonunda kadınların yaş ayrımcılığına çok daha erken yaşlarda da maruz kaldıkları sonucuna vardık. Kadınlar ücretli emek alanında 35-40’lı yaşlarında da erkeklere kıyasla kendilerine sunulacak fırsatlardan mahrum bırakıldıklarını dile getirdiler.  Cinsiyetçi kalıplar nedeniyle kadınlar gençlik, güzellik gibi özellikleri gözetilerek işe alınıyor, yetenekleri, eğitimleri, tecrübeleri ise ikinci plana atılıyor.

KADIN EMEKEÇİLERE ERKEK İŞÇİLERDEN DAHA AZ ÜCRET

Araştırma kapsamında görüşülen kadınların tamamının hayatlarının en az bir döneminde sigortasız çalıştığı ifade edildi. Araştırmada odak grup olan 50 yaş üstü kadınların yaşadıkları en büyük problemlerden biri olan gelir adaletsizliğinin birkaç farklı biçimde ortaya çıktığı vurgulandı. İlk olarak yaşlı kadınlar, çalıştıkları süre boyunca kendileriyle aynı pozisyonda çalışan erkek işçilerden daha az ücretler elde ettiklerini ifade ettiler.