Mansur Yavaş Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yaptığı konuşmada emekli ve memur maaşlarına yapılacak zam konusuna değinerek şu ifadeleri kullandı:
“Emeklilere veremedikleri paraların suçunu Ankara, İstanbul, İzmir, Adana gibi böyle göz önünde olan belediye başkanlarına sarmak isteniliyor. Bize hiçbir şey olmuyor. Biz bunu asla seçmenimize yansıtmayız. Ben yarın açıklayacakları emekli ve memur zammını bekliyorum. Açıklasınlar, biz de yaklaşık 60 bin emekliye kendi çapımızda maaş ödüyoruz. Biz onlardan daha fazla zam yapacağız.
Bugün asgari ücretlileri de sosyal desteği hak eden kesim içerisine soktular. İnşallah Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak hem bu borçları ödediğimiz gibi aynı zamanda asgari ücretleri de daha iyi yaşatacak şekilde onlarla da ilgili sosyal destek kapsamlarımız devam edecek. Hükümetin mağdur ettiği emeklerin açlıktan ölmesine izin vermeyeceğiz. Soğuktan donmalarına izin vermeyeceğiz. Onların insanca yaşaması için desteklerimizi devam edeceğiz. Bu yaptıklarından da pişman olacaklar. Şimdiden ilan ediyorum; biz borcumuzu ödeyeceğiz, hiçbir hizmetimiz de aksamayacak. En fazla yapmak istediğimiz birkaç tane kavşağı bir yıl sonra yaparız. Ankara halkı bundan hiçbir şey kaybetmez. Ama söylediğim gibi hükümetin mağdur ettiği ne emeklileri ne esnafı ne de asgari ücretleri asla onların açlığa mahkum etmelerine fırsat vermeyeceğiz” dedi.
Yavaş’ın belediye ve iştiraklerinin borçlarını dahi ödemekte zorlanırken hangi emekliye nasıl bir maaş vereceği ise merak ediliyor. Verilen kısıtlı sosyal yardımı abartarak anlatması ise şaşılacak bir şey gibi duruyor.
Yavaş’ın 60 bin emekliye nasıl bir destek verdiğinin ise detaylarını bilmiyoruz. Keşke anlatsa da ellerimiz acıyana kadar alkışlasak. Maalesef Yavaş daha önce de GSS primlerini ödeyeceğini belirtmiş sonra da görüş sorduğunu belirterek topu taca atmıştı.
Yine Yavaş’ın belli bir saatte Ankara trafiğinin nasıl felç olduğunu bilmediğini varsayıyoruz. Şayet farkında olsaydı Ankaralının bu trafik nedeniyle çok fazla şey kaybediyor olduğunu bilebilirdi. Kaldı ki bu iş bir iki kavşakla da bitecek gibi değil.