HABER MERKEZİ / Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) üniversitelerin adrese teslim öğretim görevlisi alım ilanlarına müdahale etmediği sürekli olarak yazılıp çiziliyor. Ancak YÖK kendi düzenlemesi olmasına rağmen gerekli müdahaleyi yapmadığı için sürekli olarak gündem oluyor.
YÖK tarafından yapılan yönetmelik düzenlemesine göre, üniversitelerde profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi alım ilanlarında başvuru koşulu olarak, adayların lisansüstü tez veya uzmanlık tezi adlarının bir kısmı veya tamamı yazılamayacak, ayrıca ilanda sadece belirli bir adayı tanımlayan özel şartlara da yer verilemeyecekti.
Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğine yeni bir madde eklenerek ilana başvuru koşulu olarak adayların lisansüstü tez veya uzmanlık tezi adlarının bir kısmı veya tamamı yazılamayacağı gibi ilanda sadece belirli bir adayı tanımlayan özel şartlara da yer verilemeyecekti.
Ancak adrese teslim ilanlar ne hikmetse bir türlü bitmiyordu. Bu sefer ki iddia ise çok farklı.
Son iddia adeta bizde şok etkisi oluşturdu.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu YÖK Başkanı Erol Özvar’ın adrese teslim ilana çıkılmasına öğrencisi için aracılık ettiğini iddia etti. Bu iddia normal şartlar altında düşünüldüğünde yenilir yutulur cinsten değil.
Elbette bu bir iddia. Ancak bu konuda şerbetliyiz ve bu tür ilanlar sıradanlaştı.
Yazıda şu ifadeleri görüyoruz; “Önümdeki şikâyet, hem Cumhurbaşkanlığı’na (CİMER) hem de YÖK’e yapılmış. 31 Aralık 2024’te, Resmî Gazete’de yayınlanan kadro ilanı konusunda uyarıyor. İlan, "Mülkiye" olarak andığımız Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne alınacak bir öğretim üyesinin özelliklerini anlatıyor. İlanda aranan özelliği aktarayım: “İktisat Anabilim Dalı İktisat Tarihi Bilim dalında doktora yapmış olmak. Osmanlı ekonomisinde üretim, tüketim ve vergilendirme üzerine çalışmaları olmak.”
Yazıyı okumaya devam edelim… “Üniversite kaynaklarının verdiği bilgiye göre, rektörlük kendisine YÖK’ten gelen rica üzerine bir kadro açılması tavsiyesinde bulunmuş. Öyle ki yazışmalar yapılırken bölüm başkanlığı atlandığı için yeniden yazışma yapılmak zorunda kalınmış. Böylece talebin yukarıdan geldiği, ihtiyaçtan değil hatırdan kadro yaratıldığı herkesçe anlaşılmış.
Binlerce insan kadro beklerken; YÖK Başkanı’nın tez jürisine girdiği, yakın ilişkisinin olduğu akademisyen adayına, YÖK’ten ricayla Mülkiye’de adrese teslim kadro ilanı açılıyor. Farkına varanlar olayı YÖK’e ve Cumhurbaşkanlığı’na şikâyet ediyor da…
Bu iddialar doğruysa Başkana düşün affını istemektir. Daha önce biz de kişiye özel ilanları gündeme getirdik ve değişen bir şey olmadı. Demek ki yanlış yerden konunun düzeltilmesini istemişiz. Başkan kendisi özel ilan verdiriyorsa ve bir öğrencisinin alınmasına vesile oluyorsa gerisi varın siz düşünün. Bu da ne ki diyenler olduğunu duyar gibiyiz. Demek ki yara çok derinlerde.