HABER MERKEZİ / Dr. Yılmaz’ın Uluslararası Müşavirler ve Türkiye’ye Attıkları Kazıklar başlıklı paylaşımında ilginç bilgilere yer verildiğini görüyoruz.
Resmi görevi devam eden bir akademisyenin tespit ettiği usulsüzlükleri hiçbir çekince göstermeden paylaşması takdire şayan bir durumdur. Bu nedenle kendisini tebrik ediyoruz. Gördüklerini hiçbir çekince göstermeden paylaşmak cesaret isteyen bir durumdur.
Dr. Yılmaz, paylaşımında Wieland hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ancak savcılığın dilekçesini bilirkişiye gönderme gereğini bile duymayarak takipsizlik kararı verdiğini belirtiyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın bu durumdan haberinin olup olmadığını merak ediyoruz.
Dr. Yılmazın Uluslararası Müşavirler ve Türkiye’ye Attıkları Kazıklar başlıklı yaptığı paylaşıma aşağıda yer veriyoruz:
“Daha önce Shaw ve Kleberger ikilisinin Çine Barajında yaptığı yanlışlıkları yazdım. Kleberger’in Obruk Barajında da müteahhidin danışmanı olduğunu hatırlatmak isterim. Bu ikilinin Yusufeli Barajında müşavir seçilmesinin de barajdaki maliyet artışlarıyla ilgili planların uygulanması için stratejik bir tercih olduğu yapmış olduğum paylaşımlardan anlaşılmıştır sanırım.
Martin Wieland’ın Kiğı Barajında tasarıma esas pik zemin ivmesini 0,952g yani olması gerekenin yaklaşık 2 katına çıkarmak için Uluslararası Büyük Barajlar Birliğinin (ICOLD) 72 Nolu Bültenini illegal olarak tahrif ettiğini de yazmıştım. Bu tahrifte; önce Emniyet Esaslı Depremin (SEE) 10.000 yıllık gibi uzun yıllı dönüşüm periyotları kullanılarak belirlenmesi gerektiğini belirtti, sonra da şöyle bir cümle kullandı “SEE yer hareketi, olasılıksal ve deterministik olarak değerlendirilen yer hareketlerinin maksimumu olarak alınacaktır” (sayfa 15).
Hatırlatmak isterim ki; Depremin dönüşüm periyodu 475 yıldan 2475 yıla çıkınca, fay hattına yakın bölgelerde ivmeler yaklaşık iki katına çıkıyor. Hele 10.000 yıla çıkarsa ivme korkunç bir şekilde artacak. Sayın Wieland 2024 yılında “Aşırı derecede önemli veya yüksek riskli barajlar için, deterministik bir yaklaşımla geliştirildiğinde, SEE (Safety Evaluation Earthquake) yer hareketi parametreleri %84’lük yüzdelik dilimde tahmin edilmelidir.
Olasılıksal bir yaklaşımla geliştirildiğinde ise, yıllık aşılma olasılığı (AEP) 1/10.000'den küçük olmak zorunda değildir” (Earthquake Engineering for Dams and Reservoirs, sayfa 42). Yani Türkiye’deki 475 yıl dönüşüm periyoduna karşılık gelen ivmenin kullanılması gerektiğini ifade ediyor. Yani Kiğı barajı işi bitti eskiye döndük. Bu da bir yeni delil hükmündedir.
Bu ivme değişikliğinin Türkiye’ye maliyeti yaklaşık 1 Milyar dolar. Bunun yanında, baraj geç kaldığı için pek çok asker şehit ve gazi oldu ve terörle mücadelenin maliyeti arttı. Bu facianın üzerini örten kişiler ise garip bir biçimde OYAK’a yönetici oldu.
Wieland hakkında suç duyurusunda bulunmuştum. Ancak savcı bey, dilekçemi bilirkişiye göndermek gereğini bile duymadı ve takipsizlik kararı verdi. Bu işe müdahil olan ve kenarda sessiz duran akademisyenleri daha yazmadım. Sıra onlara da gelecek.”