Memur Haberleri

Bakan Tekin proje okullarına yapılan atamalara gelen tepkilere kulak vermeli

Uzun süre önce Milli Eğitim Bakanlığındaki üst düzey atamalardan bahsetmiştik ve eleştirmiştik. Bunlardan birisi de Personel Genel Müdürlüğüne yapılan atamaydı. İşte proje okullarına yapılan atamalarda niye eleştirdiğimiz ortaya çıktı.

Abone Ol

Milli Eğitim Bakanlığınca özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarına öğretmen ataması ve yönetici görevlendirme sürecinin tamamlanması sonrasında tepkiler ciddi boyutlara ulaştı. Sendikalardan öğretmenlere, öğrencilerden ailelere kadar her kesimden çok büyük tepkiler gelmeye başladı.

Sonuçta Bakan Tekin’in beyanına göre 6 bin öğretmenin görev süresi uzatılmadı. Her bir öğretmenin 25 öğrenciyi doğrudan etkilediğini düşündüğünüzde 6.000*25= 150.000 öğrencinin ve ailesinin doğrudan etkilendiğini ifade etmemiz gerekiyor.

Proje okullarında görev yapan 38 bin öğretmen içerisinde 6 bin rakamı oldukça büyük bir rakamdır. Yaklaşık 6 da bir öğretmenin etkilendiği ya da 6 da bir öğrencinin etkilendiği ortaya çıkmaktadır.

Proje okulları açısından düşünüldüğünde konunun hassasiyeti daha da artmaktadır.

Bütün sendikalar yapılan işlemlere tepki gösteriyorsa burada bir sorun ve usul hatası olduğunu varsaymamız gerekiyor. Gözler ve kulaklar kapatılarak birileri ideolojik olarak olayı farklı yönlere çekiyor kolaycılığına kaçılırsa sorunlar çözülemez.

Yapılan işlemin öğrencilerin geleceğini dolayısıyla da ailelerin hayatını doğrudan etkilediği düşünüldüğünde Bakan Tekin’in yapılan işlemi yol yakınken yeniden gözden geçirmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz.

Yapılan işlemle ilgili olarak hiçbir ideolojik saplantıya girmeden değerlendirme yapan Eğitim Bir-Sen dahi objektif kriterler bulunmadığını için yargısal süreçte sıkıntı olacağını belirtiyor. Demek ki ortada bir sorun var. Ben yaptım oldu demek sorunu derinleştirmekten öteye çözüme katkı sağlamıyor.

Eğitim Bir-Sen tarafından yapılan açıklamada yer alan; “Öğretmen ve yöneticilerin bahse konu okullarda görevlerini başarıyla yürütmelerine rağmen başarısızlık, yetersizlik ya da disiplin cezası gibi somut bir gerekçe ortaya konulmadan atama ve görevlendirme taleplerinin yerine getirilmemesi bir hak ihlalidir.” ifadeleri birçok şeyin ayak sesleri olarak algılanmalıdır.

Muhalefetin olayı farklı yönlere çekerek köpürtmesi bir yana olayın mahiyetinde ciddi sorunlar olduğu ve keyfi işlemler yapıldığı anlaşılıyor.

Yine “norm kadro fazlası” öğretmenlerin atamaları için valilikler bünyesindeki ilçe gruplarının oluşumunda objektif kriterlerin dikkate alınmadığı yönündeki eleştiriler de göz önünde bulundurularak proje okullarında görevlendirilmesi/ataması yapılmayan öğretmen ve yöneticilerin “norm kadro fazlası” değerlendirilerek bir atama sürecine dahil edilmelerinin çok sayıda davaya konu oluşturacağı belirtiliyor.

Sonuç olarak yapılan atamalarda uygulanan kriterlerin şeffaf ve adil olması oldukça önemlidir. Bir okulda 40 yıldır görev yapan öğretmenin başka bir yere gönderilmesi tek başına ölçü olmamalıdır. Şayet bu kişi proje okulu ve öğrenciler için kritik önemdeyse görev yerinin değiştirilmesi için ciddi bir gerekçe ortaya konulmalıdır. Bakan Tekin’in oluşan algı ile gerçek algıyı yönetemediği anlaşılıyor. Önce Bakan Tekin’in bir sorun olup olmadığını objektif olarak masaya yatırması gerekiyor. Yanlış yapıldıysa geri adım atılmasından da endişe edilmemelidir.