Eğitim Bir-Sen Milli Eğitim Bakanlığınca özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarına öğretmen atamasında yaşanan keyfi uygulamaya tepki gösterdi. Atamalarda hiçbir kriter olmaması tepkilerin merkezinde yer alıyor. 

Öğretmen ve yöneticilerin görevlerini başarıyla yürütmelerine rağmen başarısızlık, yetersizlik ya da disiplin cezası gibi somut bir gerekçe ortaya konulmadan atama ve görevlendirme taleplerinin yerine getirilmemesinin bir hak ihlali olduğu belirtildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

"İlan ettiğimiz listede yaklaşık 38 bin öğretmen yer alıyor. Buna rağmen kamuoyuna, hiçbir bilgiye dayanmayan, ezbere ve cehalet dolu açıklamalarla yüz binleri bulan rakamlar telaffuz ediliyor. Ahlaki olmayan, gerçekle bağdaşmayan bu ifadeler kabul edilemez. 200 bin öğretmenden bahsedenler, bu sayıyı nereden alıyor? Gerçek şudur: 38 bin öğretmenimizin görev süresi sona erdi. Bunların yaklaşık %80’inin görev süresi uzatıldı. Sadece 6 bin civarında öğretmenimizin görev süresi uzatılmadı."

Bakan Tekin'in yapılan işlemlerde hangi kritere göre atama yapıldığına ilişkin hiçbir açıklama yapmaması ise tepkilere sebep oldu. Bakan Tekin'e Memur-Sen tarafından dahi destek gelmemesi dikkat çekicidir. 

Ayrıca gergin ortamın Bakan Tekin tarafından yapılan atamalarla daha da gerilmesinin sebebi anlaşılamamıştır. Bu kapsamda atamalara çok sayıda öğretmen ve öğrenci tarafından tepki gösterilmiştir. 

Eğitim Bir-Sen tarafından yapılan açıklamada hiçbir kriter gözetilmeden yapılan atama işlemin hatalı olduğu belirtildi.

MEB'de okul müdürlüğüne ve yardımcılığına ilk defa veya yeniden atanacaklarda şartlar değiştirildi MEB'de okul müdürlüğüne ve yardımcılığına ilk defa veya yeniden atanacaklarda şartlar değiştirildi

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Milli Eğitim Bakanlığınca özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarına öğretmen ataması ve yönetici görevlendirme süreci tamamlandı.

Ancak, bu süreçte çok sayıda öğretmen ve yönetici adayının tercihte bulunmasına rağmen söz konusu eğitim kurumlarına atamalarının ve görevlendirilmelerinin yapılmadığı görülmüştür. 

Öğretmen ve yöneticilerin bahse konu okullarda görevlerini başarıyla yürütmelerine rağmen başarısızlık, yetersizlik ya da disiplin cezası gibi somut bir gerekçe ortaya konulmadan atama ve görevlendirme taleplerinin yerine getirilmemesi bir hak ihlalidir.

Bunun yanında, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarına yeniden ataması veya görevlendirmesi yapılmayan bu öğretmen ve yöneticilerimizin “norm kadro” fazlası sayılarak resen atamaya tabi tutulmaları yeni bir hak ihlaline daha neden olacaktır. 

Ayrıca “norm kadro fazlası” öğretmenlerin atamaları için valilikler bünyesindeki ilçe gruplarının oluşumunda objektif kriterlerin dikkate alınmadığı yönündeki eleştiriler de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kapsamda, proje okullarında görevlendirilmesi/ataması yapılmayan öğretmen ve yöneticilerin “norm kadro fazlası” değerlendirilerek bir atama sürecine dahil edilmelerinin ise çok sayıda davaya konu oluşturacağı öngörülmelidir.

Bu sebeple görevleri sona eren öğretmen ve yöneticilerimizin atanacakları eğitim kurumlarının, tercihleri doğrultusunda belirlenmesi bu ihlalin önüne geçecektir. Proje okullarında takdir yetkisine dayanan tasarruflarla öğretmenler mağdur edilmemelidir."