Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul Türkiye’nin 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında yeni bir döneme girdiğini söyledi. Belediye-İş olarak bu dönemde hem örgütlenme hem toplu sözleşme alanlarında çalışmaları yoğunlaştırdıklarını kaydeden Yurdakul, “Bundan sonraki süreçte devamlı alanlardayız. Örgütlenme seferberliğine hız verdik” diye konuştu.
İşçi sınıfının din, dil, ırk, mezhep gibi yapay ayrımlarla bölünüp bir araya gelmesinin engellendiğini ifade eden Yurdakul, emeğe saygısı olan herkesin Belediye-İş Sendikası için baş tacı olduğunu söyledi. Yurdakul, “Bizim işçi sınıfı olarak üzerimize düşen toplum için, ülkesi için çalışanları bulup desteklemek” dedi. Yurdakul şöyle devam etti:
“Uygulanan neoliberal ekonomik politikalar emekçi halkımızı yoksullaştırdı. Bu uygulamalar devam ettiği sürece hayat pahalılığı artacak. Zamlar yine gelecek. Kıdem tazminatı konusunu yeniden gündeme getirecekler. İşçi sınıfının bütün bunlara karşı birlikte hareket etmesi gerekiyor.
Hizmet ve sanayi sektöründe 25 milyonu aşkın emekçiyiz. Üniversiteler ve işçi sınıfı bir araya geldiğinde muazzam bir güç. Biz bir araya gelerek ülkemizde demokrasi ve adaleti istediğimizi haykırmalıyız.
Adalet ve demokrasi havadan da sudan da önemli ve öncelikli. Demokrasi ve adaletin olmadığı yerde emeğin hakları da olmaz. Adalet ve demokrasi yoksa emeğin hakları konuşulmaz.”
“31 Mart Büyük Bir Fırsat”
31 Mart Yerel Seçimlerinin ülkede demokrasi taşlarının döşenmesi için büyük bir fırsat getirdiğini belirten Yurdakul, “Ülkemizde demokrasi, adalet, hukuk adına bir şeyler yapacak siyaseti desteklememiz gerekiyor. Birçok belediyede yeni yönetimler işbaşına geldi. Eğer hata yaparlarsa, egolarını zincirleyemezlerse büyük bir fırsat kaçmış olur. Ancak seçimde kazanılan başarı, devam ettirilirse, bu emekçi halkımız ve ülkemizin için geleceğine yönelik bir fırsat olur” dedi.