Mahalli idare seçimleri sonrasında birçok belediye muhalefet partilerine geçti bazıları da zaten muhalefetteydi.
İktidar veya muhalefet partilerine ait belediyeler uzunca bir süre devlet kurumlarına olan SSK ve vergi borçlarını ödemeyip adeta ucuz finansman olarak kullandılar. Yıllardır bu durum devam etti.
SGK ve Hazine ve Maliye Bakanlığı da buna göz yumdu. Hatta belediyeler yapılandırma kanunlarını bekler oldular.
Özellikle de belediye iştirakleri SSK ve vergi borcu ödememeyi alışkanlık haline getirdiler. Bu ödemeleri yapanlar ayıplanır oldu.
Şimdi ise Büyükşehir Belediyeleri, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bunların Bağlı Kuruluşlarının Borçlarına Karşılık Genel Bütçe Vergi Gelirleri Tahsilat Toplamı Üzerinden Ayrılacak Paylardan Yapılacak Kesintilere İlişkin Esaslarda yapılan değişiklik sonrasında bu rüya bitti ve belediyeler gerçeklerle baş başa kaldılar. Özellikle belediye iştiraklerinin kapsama alınması beklenmeyen bir şeydi ve işin boyutunu değiştirdi.
Ancak şimdi de vurunca öldürür hale gelindi. Bunun için belediyelerin durumları dikkate alınarak bir ödeme planı çerçevesinde borçlarının tahsil edilmesi faydalı olacaktır. Kaynaktan hesapsız kitapsız yapılacak kesintiler vatandaşlara sunulan bir çok hizmetin aksamasına sebep olacak bu durum da ister istemez iktidarın hanesine yazılacaktır.
Şimdiden borçların geçmişten kaldığı algısı ortalıkta dolaşmaya başladı. Hatta iktidarın muhalefet belediyelerini cezalandırmak için böyle bir yönteme başvurduğu, iktidar belediyelerine ise daha toleranslı davranıldığı ifade ediliyor.
Zaten SGK sigorta yüzsüzlerini açıklayamadı. Biz de bu durumu sürekli olarak haber yaptık ama sonuç değişmedi. Şayet her şey şeffaf yönetilirse ve kurallar eşit şekilde her belediyeye aynı uygulanırsa kimse bir şey diyemez. Ancak sigorta ve vergi yüzsüzlerinin dahi açıklanamadığı bir ortamda şeffaflıktan bahsetmek oldukça zordur.