EMEK HABER ÖZEL/ Kamuda çift maaşa getirilen sınırlama şimdiden tartışma konusu oldu. Bazı kurumlar kapsam dışında bırakılırken, kapsam içindeki kurumlarda ikinci maaşa da 98 bin lira gibi yüksek bir sınır konması düzenlemenin çıkarılış amacına hizmet etmeyeceğini ortaya koydu. 

Söz konusu düzenleme ile ilgili detaylar şöyle...

Öncelikle düzenleme çok kısıtlı yapıldı. Daha açık söylemek gerekirse yüksek ücret alan bürokratlar ikinci maaşlarını hiçbir değişiklik olmadan aynen almaya devam ettiler. Birde düzenlemenin yürürlük tarihi 1.1.2025 olarak belirlendi.

631 sayılı KHK’nin 12’nci maddesinde düzenleme yapılarak kamuda çift maaş konusu kısıtlanmaya çalışılmıştı. Meclis Komisyonundaki tutanaklara bakıldığında iktidar ve muhalefet partilerinin bu konuda kalıcı çözüm üretmeye çalıştığı görülüyor. Ancak getirilen düzenlemenin ne kadar sorun çözdüğü ise bilinmiyor. Anlayacağınız aynı hamam aynı tas devam ediyor.

Kanunun genel gerekçesinde şu ifadelere yer verilmiştir: “Özel veya kamu ayrımı gözetilmeksizin her statüdeki kurum ve kuruluşun yönetim ve denetim organlarında görev alan her statüdeki kamu görevlilerine (belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclisi üyeleri dâhil) kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerden sadece biri için ödeme yapılması ve yapılacak ödemelere üst sınır getirilmesi, amaçlanmaktadır.”

Kanunun madde gerekçesinde ise şu ifadelere yer verilmiştir: “Madde ile özel veya kamu ayrımı gözetilmeksizin her statüdeki kurum ve kuruluşlara ait yönetim kurulu, denetim kurulu ve benzeri organlarda görev alan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile işçiler dâhil kapsama giren kurum ve kuruluşlarda istihdam edilen her statüdeki personele ve belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclisi üyelerine, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerden sadece biri için ödeme yapılması, madde kapsamındaki görevlere bağlı ödeme tutarlarının ilgililerin asli görevli oldukları kurumların hesabına yatırılması ve ilgililere ödemelerin kurumlarınca yapılması, bu kapsamda yapılacak ödemelere mevzuatında en yüksek Devlet memuru için öngörülen ödemeler toplamının altı aylık net ortalaması esas alınarak üst sınır getirilmesi, üst sının aşan ödemeler ile ücret ödenmeyen diğer görevlere bağlı ücretlerin ilgilinin asli görevli olduğu kurum bütçesine gelir kaydedilmesi amaçlanmaktadır.”

Ancak getirilen düzenleme istenen sonuca götürecek içerikte değildir.

Getirilen düzenlemede neler yer alıyor?

1.1.2025 tarihinde yürürlüğe girecek birden fazla maaş alınmasını kısıtlayan düzenlemede şu ifadeler yer alıyor:

“MADDE 12- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetveller kapsamındaki kamu idareleri ve bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar, sermayesinin yarısından fazlası tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait olan ortaklıklar, fonlar, döner sermayeler, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin bağlı kuruluşları, kurdukları veya üye oldukları birlikler ile doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketler, kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler, özelleştirme kapsam ve programında bulunanlardan sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait kuruluşlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen her statüdeki personel ile belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri ve il genel meclisi üyelerinden; özel veya kamu ayrımı gözetilmeksizin her statüdeki kurum ve kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir.

Birinci fıkra kapsamındakilere, anılan fıkra kapsamında yürütülen görevler nedeniyle huzur hakkı, ücret, ikramiye gibi her ne ad altında olursa olsun bir ayda yapılabilecek ödemelerin toplam net tutarı, (108.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. İlgililere bu fıkrada belirtilen üst sınıra tabi ödemeler dışında, söz konusu görevler nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir ad altında ayni veya nakdi menfaat sağlanamaz.

Birinci fıkra kapsamındakiler, birinci fıkraya tabi olarak yürüttükleri görevleri ve birden fazla görev olması halinde hangi görevin ücretini alacaklarını asli görevli oldukları kuruma beyan eder. Birinci fıkra kapsamında yürütülen görevler karşılığında ödenmesi öngörülen tutarlar, ilgili kurum veya kuruluşlarca brüt tutarları üzerinden gerekli vergi kesintileri yapılarak ilgilinin asli görevli bulunduğu kurumca bildirilen bir emanet hesabına yatırılır. İlgililere mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeye ilişkin işlemler bu maddede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde asli görevli bulundukları kurumlarca herhangi bir vergi kesintisi yapılmaksızın gerçekleştirilir ve üst sınırı aşan ya da ücret alınamayan görevlere ilişkin ödeme tutarları genel bütçe kapsamındaki idarelerde genel bütçeye, diğer idarelerde ise ilgili kurum bütçesine gelir kaydedilir.

Birinci fıkra kapsamında bulunmayan kişilerden; birinci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşların anılan fıkrada belirtilen kurul ve organlarında görev alanlar (bu kurum ve kuruluşlara ait olmayan hisseleri temsilen görev alanlar hariç) ile hisse oranına bakılmaksızın birinci fıkra kapsamında sayılanlar dışındaki kamu payı veya temsil hakkı olan kurum ve kuruluşların söz konusu kurul ve organlarında kamuyu temsilen görev alanlar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Ancak, bunların bu fıkrada belirtilenler dışında kalan diğer kurum ve kuruluşlardaki görevleri hakkında bu fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu fıkra kapsamına girenler için üçüncü fıkranın uygulanmasında asli görevli olunan kurum için düzenlenen yetki ve sorumluluklar bunların temsil ettikleri veya görevli oldukları kurum ve kuruluşlar tarafından yerine getirilir.

Diğer mevzuatın bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir.”

Birden fazla maaşa sınırlama getiren düzenlemedeki sorunlu alanlar

Maddede yer alan sorunlu alanları şu şekilde sırlayabiliriz:

1- Kapsamda olan kamu kurum ve kuruluşlarının tek tek sayılması doğru bir yöntem değildir. Çünkü kapsam dışında bırakılan kurumlar olabilir. Bunun yerine kamu kurum ve kuruluşları ile sermaye sınırlamasına tabi olmaksızın bunların doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı kurdukları kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler, özelleştirme kapsam ve programında bulunanlardan kamu sermayesi bulunan kuruluşlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen her statüdeki personel kapsama alınmalıydı.

Ancak buna uyulmadı. Yüksek ücret alanların çoğu kapsam dışındaki kuruluşlardaki kamu payından dolayı verilen yönetim ve denetim kurulu üyelikleridir.

Bir de yapılan düzenleme hala yürürlüğe girmedi. Çünkü yapılan düzenlemenin 1.1.2025 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmektedir.

En büyük öğretmen sendikasının yönetim kurulu maaşlarını açıklıyoruz En büyük öğretmen sendikasının yönetim kurulu maaşlarını açıklıyoruz

2- Tartışma konusu hususun alınan ücretlerin yüksekliği olduğu dikkate alındığında ücrete getirilen sınırlamanın KİT Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine ödenen ücretle sınırlandırılması daha isabetli olurdu. Ancak kapsamdaki personele, yürütülen görevler nedeniyle huzur hakkı, ücret, ikramiye gibi her ne ad altında olursa olsun bir ayda yapılabilecek ödemelerin toplam net tutarının, (108.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarla sınırlama getirilmesi başka bir tartışmanın fitilini ateşlemiştir.

Getirilen tavan tutar: 108.000*0,907796 = 98.041,96 TL’dir. Bu tutarın yüksekliği ilk bakışta dikkat çekmektedir. Komisyonda bu tutarın fazla olduğu gündeme getirilmiş, bunun yerine asgari ücret kadar ödeme yapılması önerilmiş ancak kabul görmemiştir. Görüleceği üzere şimdiden ödenecek ücretin yüksekliği konusunda gündem oluşturulmaya başlanmıştır.

3- Asgari ücretin ve en düşük emekli maaşının arttırılmasının tartışıldığı bir ortamda ilave olarak ödenecek ücrete 98 bin TL tavan getirilmeye çalışılması ve maaş katsayısındaki artışa paralel artış sağlanması doğru olmamıştır.

Bu nedenle emekli vatandaşlar 12.500 TL ücret ile asgari ücretliler de 17.002 TL ücretle nasıl geçineceğini düşünürken ilave ücrete getirilen 98 bin TL tutarındaki tavan ister istemez çok farklı bir algı oluşturmuştur.