Son günlerde yolsuzluk kavramının bu kadar hafiflediği bir dönem yaşandığını düşünmüyoruz. Öyle ya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluktan tutuklanmasının kimse detayına bakmıyor.

İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında piyasalar adeta şoka girdi, eş zamanlı olarak da CHP Genel Başkanı Özgür Özel halkı sokağa çağırdı.

Adeta 19 Marttan itibaren Ülke yangın yerine döndü. Borsa hala kendine gelemedi. Altın ve dövizde ise Merkez Bankasının müdahalesi dahi ateşi söndürmeye yetmedi. Satılan döviz tutarına bakıldığında yaşanan sıkıntıların boyutu daha iyi anlaşılıyor.

1 Nisan'da taşıt ilanlarında yeni dönem başlıyor! 1 Nisan'da taşıt ilanlarında yeni dönem başlıyor!

İki kişi dahi kendi arasında konuşurken İmamoğlu’nun diplomasının savunulacak bir tarafı olmadığını belirtiyor. Yine İmamoğlu’nun yolsuzluk yapmayacağını iddia edenler de yok gibi.

Kafalardaki deli sorular ise şu: Kafa patlatarak gözde okulların sınavını kazanan gençler nasıl oluyor da İmamoğlu’nun sınavsız bir şekilde ülkenin en gözde okullarından birisi olan İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesine yatay geçişine müsamaha ile bakıyor?

İşte asıl üzerinde durulması gereken örnek vaka bu. Adaletsizlik için isyan eden gençlerin adaletsiz bir şekilde yatay geçiş yapan İmamoğlu’nun iptal edilen diplomasına isyan etmeleridir. AK Parti’nin kafa yorması gereken durum budur. AK Parti ne yaptı da gençler bu hale geldi? İsyan eden gençlerin her kesimden olması üzerinde durulması gereken bir konudur. Yani bardağı taşıran sorunların farkın varılması gerekiyor. Mesela Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında yaşanan atama sorunlarının gençlerin isyanında bir etkisinin olup olmadığı analiz edilmelidir. Yani hizmetlinin genel müdür yardımcılığına atanması bu isyanda ne kadar etkili olmuştur. Ya da isyanda kamuda yaşanan benzer olaylar ne kadar etkili olmuştur?

Ancak AK Parti işin başka bir boyutu ile ilgileniyor ve gençlerin ruh halini anlamıyor.

CHP’nin gençleri sokağa çıkmaya teşvik etmesi ve gençleri adeta ateşe atmaya çalışması hiçbir şekilde kabul edilemez. Ancak AK Parti’nin de olayı anlamamak konusunda gösterdiği dirençte başka bir analiz konusu.

Gençlerin isyanının odaklandığı konuları maddeler halinde irdeleyelim.

1- En basitinden Ticaret eski Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında hiçbir işlem yapılmamış olması gençleri ve vatandaşları olayları farklı bakmaya itmiştir. Ticaret Bakanlığı dahi eski Bakan Pekcan'ın eşinin şirketinden dezenfektan alındığını kabul etmişti. Bu kişiye hiçbir işlem yapmayıp ta İmamoğlu’na yolsuzluk soruşturması nedeniyle tutuklama yapılması adalet duygusunu zedeledi. Bu sadece basit bir örnek. Bunun gibi örnekleri çoğaltabilirsiniz. Sonuçta da insanların yolsuzluk nedeniyle yapılan tutuklamaların siyasi olduğuna inanmalarına yol açtı.  

2- İnsanlar ekonomik zorluklar nedeniyle adeta bunalımda. Asgari ücretin düşüklüğü, geçim şartlarının insanları patlamaya getirmesi isyanın temelinde yatmaktadır. İmamoğlu’nun içerde olması kimsenin çok da umurunda değil. Anlayacağınız herkes kendi derdine isyan ediyor.

3- Sınavla hakkını alamadığını düşünen gençler sınavsız atamalara yaptığı isyanı İmamoğlu üzerinden sokağa taşıdı. Yoksa İmamoğlu da sınavsız olarak kendi yandaşlarını İstanbul Büyükşehir Belediyesine doldurdu. Basına yansıyanlara bakıldığında her yerden sınavsız alımlar fışkırmaktadır. AK Parti sınavsız atamaların önünü keseceği yerde her geçen gün yeni istisnalar getirdi ve seçim beyannamesinde yer verilmesine rağmen bu zamana kadar tedbir alınmadı.

4- Bürokraside yaşanan niteliksiz atamalar gençlerin başka bir isyan nedeni.

5- Biz kamu kurumlarındaki niteliksiz atamaları ısrarla gündeme getirmiştik. İşte bunları analiz etmeden bu kadar gencin niçin sokağa çıktığını anlamak mümkün değildir.

6- AK Parti gitsin de yerine kim gelirse gelsin algısı normal bir algı değildir. Bu mantığın analizi yapılmadan gençlerin davranışını anlamak mümkün değildir. AK Parti’nin böyle bir arayışı olduğunu düşünmüyoruz.

7- AK Parti aynaya bakmaktan korkmadan kendi SWOT analizini bağımsız bir şekilde ve Cumhurbaşkanının gözünün içine bakmadan yaptırmak zorunda olduğunu anlamalıdır.

8- AK Parti İktidarının bunca hizmetine rağmen insanların isyan noktasına nasıl geldiğinin analizinin yapılması gerekmektedir. Yoksa parmağını CHP’nin üzerine doğrultarak çözüm üretilemeyeceğinin bilinmesi gerekiyor.

9- Yetersizliği cümle aleme malum olan bakanların ısrarla görevlerinde tutulması ve ben istediğim zaman alırım mantığının başka bir isyan sebebi olduğunun anlaşılması gerekiyor. Bakanlar adeta müsamere çocukları gibi Cumhurbaşkanının adını anmadan konuşma yapamıyor. Bu manzarayı gençlere izah edemezsiniz.

10- Ankara Büyükşehir Belediyesinin yetersiz hizmetlerine rağmen seçimlerde aldığı oy oranının sebebi dahi anlaşılmak istenmeden gençlerin isyanı anlaşılamaz.

11- AK Partinin, muhalefetin pespayeliğinin ekmeğini yediğinin farkında olmadan gençlerin sokak isyanlarının anlaşılması mümkün değildir. AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in robotik açıklamalarının ruhsuzluğu analiz edilmeden gençlerin isyanı anlaşılamaz.

12- CHP’nin sorumsuzca üniversite gençliğini sokağa davet etmesi ve gençlerinde geleceğini karartma pahasına sokağa dökülmesi iyi analiz edilmelidir.

13- İyi de AK Partide bu anlattıklarımızı bilmeyenler mi var ki diye sorabilirsiniz. Bilmek sorunu çözmüyor. Zaten AK Partide itikattan ziyade amel sorunu yaşanıyor. Çevresindekiler Cumhurbaşkanının hışmına uğramamak için gördüğü yanlışları söylemekten çekindiği sürece sokağa çıkan gençlerin anlaşılması mümkün değildir.