Dr. Önder Okay; TTB olarak, eğitim ve bilim emekçilerinin gerek yeni müfredata gerekse de Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda yapılmak istenen değişikliklere karşı yürüttüğü mücadeleyi desteklediklerini ve dayanışma içinde olacaklarını söyledi. Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da ziyaret için teşekkür ederken, TTB'nin yeni seçilen Merkez Konseyi üyelerine başarı dileklerini iletti.
Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş, burada yaptığı açıklamada, itirazlara rağmen yürürlüğe konan kanunun bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edildiğini hatırlatarak, “Mahkeme tarafından verilen sürenin 27 Haziran’da dolmasından bir gün önce, yine hazırlık aşamasında sendikalar ve eğitim emekçilerinin görüşleri alınmadan hazırlanan yeni kanun taslağı Meclis’e gönderildi. Bugün Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak bu kanunla eğitim fakültelerinde alınan eğitim yok sayılmaktadır. Öğretmen olarak atanacaklar ‘Millî Eğitim Akademisi’ tarafından verilecek üç ya da dört dönemlik hazırlık eğitimine tabi tutulacak ve bu eğitimi başarıyla tamamlayanlar sözleşmeli öğretmen olarak istihdam edilecektir. Hazırlık eğitimi için ödenecek ücret, bugünkü tutarla sadece 14.190 lira olarak belirlenmiştir. Asgari ücretin dahi altında olan bu ücretle nitelikli öğretmen yetiştirme iddiasının ne kadar tutarsız olduğunu bir kez daha görüyoruz” ifadelerini kaydetmişti.
EĞİTİMCİLERİN SORUNLARINI ÇÖZMÜYOR
Güneş, söz konusu kanunun eğitimcilerin iş güvencesini tehdit ettiğini belirterek, “Eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kalkıyor. Ücretli öğretmenlik adı altında emek sömürüsü var. Bu kanun taslağında öğretmenlerin itibarı yok, meslek onuru yok, liyakat yok, adalet ve eşitlik yok, can güvenliği yok, eğitim emekçilerinin uğradığı şiddet ve mobbinge çözüm yok, toplumsal cinsiyet eşitliği yok, iş güvencesi yok. Eğitim bir ekip işi olmasına rağmen idari, teknik ve yardımcı personeller yok, engelli öğretmenler yok, taban maaş talebiyle tam 39 gündür nöbette olan özel sektör öğretmenleri yok, özel okul ve kurslarda çalışan öğretmenlerin hakları ve çalışma koşulları konusunda hiçbir düzenleme yok. Sayıları bir milyona yaklaşan ataması yapılmayan arkadaşlarımız yok. Bunun yerine KHK rejiminin devamı olan güvenlik ve arşiv araştırmaları var. Siyasi iktidarı ve Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i, öğretmenlerin sesine kulak vermeye ve gerçek bir meslek kanunu için eğitimin tüm bileşenleri ile birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Eğitim emekçilerinin haklarını koruyacak, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz” açıklamasını yapmıştı.