HABER MERKEZİ / Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Konya’da düzenlediği basın toplantısında çalışma hayatının gündemine dair açıklamalarda bulundu. Çalışanların milli gelirden aldığı payın her sene gerilediğine dikkat çeken Arslan, "Bu ülkenin büyümesinden emekçiler de hak ettikleri payı almalı. Türkiye'nin geleceği, ekonomik adaletin sağlanmasına bağlıdır" dedi.
Basın toplantısına, Hak-İş Konya İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Konya 2 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Keçeci, Hizmet-İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yeşilyurt, Konya 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Bacaklı, Genel Başkan Danışmanları Mustafa Taştekin ve Aytekin Koç, Hak-İş’e bağlı sendikaların Konya Şube Başkanları, işyeri sendika temsilcileri, komite başkan ve yardımcıları ile basın mensupları katıldı.
EMEKÇİLER BÜYÜMEDEN PAY ALAMIYOR
Türkiye'nin ekonomik büyümesine rağmen emekçilerin bu büyümeden yeterince pay alamadığını ifade eden Arslan, Türkiye’nin 2023 yılında kişi başına düşen milli gelirini 10 bin dolardan 13 bin dolara, 2024 yılında ise 15 bin dolara çıkarmasının beklendiğini kaydetti. Arslan, bu büyümenin çalışanlara yansımadığını belirterek, Hak-İş olarak, emekçilerin haklarını savunmak için mücadeleye devam edeceklerini dile getirerek, "Bu ülkenin büyümesinden emekçiler de hak ettikleri payı almalı. Türkiye'nin geleceği, ekonomik adaletin sağlanmasına bağlıdır" dedi.
OECD ve Avrupa Birliği ülkeleriyle yapılan kıyaslamalara dikkat çeken Arslan, "OECD ülkelerinde çalışanların milli gelirden aldığı pay yüzde 50'ye yakınken, Avrupa Birliği ülkelerinde bu oran yüzde 60-65 seviyesinde. Türkiye’de ise bu oran yüzde 25’e düşmüş durumda. Pandemi, deprem ve çevremizdeki savaşların yarattığı mali yükler nedeniyle çalışanların milli gelirden aldığı pay son yıllarda yüzde 30’dan yüzde 25’e geriledi. Bu, OECD ortalamasının yarısı ve Avrupa Birliği'nin üçte biri seviyesindedir" dedi.
VERGİLERİN YÜZDE 66'SI DOLAYLI VERGİLERDEN OLUŞUYOR
Arslan, Türkiye’deki vergi sisteminin adaletsizliğine de dikkat çekerek, "Ne yazık ki, çok kazanan az, az kazanan ise çok vergi ödüyor. Çalışanlar, yıl boyunca elde ettikleri gelirlerinin yaklaşık yüzde 20’sini vergi olarak geri ödüyor. Bunun yanı sıra, toplumun büyük kesimleri dolaylı vergilerle daha da yük altına giriyor. Vergi gelirlerinin yüzde 66’sı dolaylı vergilerden oluşuyor. Ancak servet sahibi olanlar ya hiç vergi ödemiyor ya da çok az ödüyor" şeklinde konuştu.
REFAHIN ADİL PAYLAŞIMINI İSTİYORUZ!
Arslan, refahın adil paylaşımı ve vergi sistemindeki adaletsizliklerin çözülmesinin, Türkiye’nin sosyal barışı ve dayanışması için hayati önemde olduğunu da dile getirerek, “Çalışanlar gelir dağılımından yeterli payı alamıyor. Refahın adil paylaşımı, yalnızca ekonomik bir gereklilik değil, aynı zamanda toplumsal barışın korunması için de vazgeçilmezdir. Türkiye’nin vergi sistemi, daha fazla kazananın daha az, az kazananın daha fazla vergi ödediği bir yapıya dönüşmüş durumda. Bu durum sürdürülebilir değil. Acilen adil bir vergi modeli inşa edilmeli. Verginin adil dağılımı, ekonomik ve toplumsal dengeler için elzemdir. Toplanan vergiler, toplumun geniş kesimlerine hizmet edecek şekilde adil bir şekilde kullanılmalıdır” diye konuştu.