EMEK HABER ÖZEL / Daha önceki yazımızda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığındaki üst düzey atamalarda ciddi sorunlar olduğunu açıklamıştık. Elbette biz yazdık diye kimse görevden alınmayacak ya da bundan sonra atamalarda liyakat aranacak diye bir iddiamız yok.
İzmir’de beş çocuğun çıkan yangında hayatını kaybetmesi bu Bakanlıktaki atamaları tekrar gündeme getirdi. Adeta hayatını kaybeden çocuklar konusunda Bakanlığın gösterdiği duyarsızlık vicdanları sızlatır bir noktaya geldi.
Önceki yazımızda Bakan’ın açıklama yapmadığını belirtmiştik. Sonunda Bakan açıklama yaptı. Ama ne açıklama.
Bakanlığın internet sitesinde yer alan bilgiye göre; 5 çocuğu elim bir şekilde kaybetmenin üzüntüsü içinde olduğunu dile getiren Göktaş, "Bu olay bir anne olarak da beni derinden yaraladı. Bu faciada hayatını kaybeden evlatlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Süreç içerisindeki soruşturmayı dikkatle takip ediyoruz. Hepimizin, milletimizin başı sağ olsun." diye konuştu.
Gördüğünüz üzere olaya yaklaşım bu. Olaylara bu şekilde yaklaşan bir Bakandan başka türlü bir açıklama beklenemezdi zaten. Acaba bu aile gariban olmasaydı Bakan anında bu aileyi ziyarete koşar mıydı yoksa böyle mi yapardı?
Bakanlıktaki atamalar dindarlara karşı nefret oluşturuyor
Bakanlıktaki liyakatsiz atamalar dine ve dindarlara karşı tarifsiz bir tepki oluşturmaya başladı. Bize gelen bilgilere göre çalışanlar üst düzeye iş öğretmekten bıkmış durumda.
İşte bunlardan birisi de Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne yapılan atamadır. Genel müdürün Bakanlığın internet sitesinde yer almayan özgeçmişini KADEM’in internet sitesinde buluyoruz. Yani Genel Müdür KADEM referanslı. İşinde çok iyi olsa da nere referanslı olursa olsaydı. Maalesef genel müdürün özgeçmişi bu genel müdürlüğü yapacak donanımda olmadığını gösteriyor.
Çocuk Hizmetleri Genel Müdürünün açık kaynaklarda yer alan özgeçmişinde yer alan bilgiler şunlar:
1974 yılında İstanbul’da doğdu. Üsküdar İmam Hatip Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesini bitirdi. Üniversite yıllarında Akra FM radyosunda çocuk programları hazırlamaya ve sunmaya başladı. Kanal 7 televizyonunun kurulmasıyla birlikte program çalışmalarını televizyona taşıdı.
Kanal 7 televizyonunda 17 sene yapımcı, yönetmen ve yayın denetim sorumlusu olarak görev yaptı. TRT-Diyanet televizyonunun kuruluşunda kurucu ekipte bulundu, 4,5 sene bu kurumda çalıştı.
2016 yılında bu kurumda ayrılmasının ardından farklı televizyon kanalları için çeşitli TV projeleri, belgeseller hazırladı. Gönüllü çalışmalarına ağırlık verdi, binlerce kişinin katıldığı organizasyonlara imza attı. 2019 yılında TRT2 televizyonunda görev yapmaya başladı. 2021 yılının nisan ayında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda Bakan Danışmanı görevine getirildi. Danışmanlığın ardından aynı kurumda Basın Müşaviri, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı ve Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü oldu.
Ayşegül Yıldırım Kara, uzun yıllar farklı STK’da çalışmalar yürüttü, gazete ve dergilerde makaleler kaleme aldı. Türkiye Beyazay Derneği, Uluslararası Kabartma Kur’an Hizmetleri Birliği, Kudüs Platformu ve Afrika El Sanatları ve Kültür Evi Derneği’nin yönetim kademelerinde bulundu. Halen farklı alanlarda sivil toplum çalışmalarına, gönüllü faaliyetlerine devam etmekte olan Kara, evli ve tek çocuk annesidir.”
Bu genel müdürün basın müşaviri olmasına bir şey diyemezdik. Ancak çocuk programları yapmak çocuk hizmetleri genel müdürlüğü için yeterli olamaz.
Görüleceği üzere genel müdürün özgeçmişinde hiçbir kamu görevi yer almıyor. Hayatında kamu kurumlarında hiçbir şekilde idari görev almayan bir kişinin şahşiyetinden bağımsız olarak bu görevi nasıl yürüteceğini merak ediyoruz. Elbette bu kişinin dini hassasiyetinden ve ahlaki duruşundan bahsetmiyoruz.
Ortada kritik bir genel müdürlük var ve bu genel müdürlük kritik işler yapıyor. Kaldı ki hayatını kaybeden çocuklar da bu genel müdürün görev alanında yer alıyor. Benzer durumda olan başka çocuklar da bu genel müdürün görev alanında bulunuyor.
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 69 uncu maddesinde Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri belirlenmiştir. Buna göre bu Genel Müdürlüğün görev ve yetkileri şunlardır:
a) Bakanlığın çocuklara yönelik koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici, rehberlik ve rehabilite edici sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek ve koordine etmek,
b) Çocuklara yönelik sosyal hizmetler konusunda politika ve stratejiler belirlenmesi amacıyla gerekli çalışmaları koordine etmek, belirlenen politika ve stratejileri uygulamak, uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek,
c) Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişilerce çocuklara yönelik yürütülen sosyal hizmetlere ilişkin ilke, usûl ve standartları belirlemek ve bunlara uyulmasını sağlamak,
ç) Çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunması ve sağlıklı gelişimi için gerekli önleyici ve telafi edici mekanizmaları oluşturmak ve uygulamaya koymak,
d) Geçici ya da sürekli olarak aile ortamından mahrum kalan veya yüksek yararı ailesinin yanında bulunmamayı gerektiren çocuklara, özel bakım ve koruma hizmeti sunmak,
e) Özel surette korunması gereken çocuklara yönelik hizmetleri, habersiz denetimleri de kapsayacak şekilde yerinde denetlemek, tespit edilen aksaklıklara ve yetersizliklere karşı gerekli önlemleri ivedilikle almak,
f) Özel surette korunması gereken çocuklara en nitelikli hizmetin verilebilmesini teminen, fiziki altyapı, nitelikli personel yetiştirilmesi ve istihdamı gibi hususlarda her türlü önlemi almak,
g) Özel surette korunması gereken çocukların ilgili mevzuat uyarınca işe yerleştirilmesi işlemlerinde koordinasyonu sağlamak,
ğ) Özel surette korunması gereken çocuklara yönelik hizmetler konusunda kamu kurum ve kuruluşlarıyla gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, bu alandaki gönüllü girişimleri teşvik edici mekanizmaları geliştirmek ve uygulamak,
h) Özel surette korunması gereken çocuklar sorununda toplumsal duyarlılığı ve dayanışmayı güçlendirici faaliyet, proje ve kampanyalar düzenlemek,
ı) Evlat edindirme ve koruyucu aile hizmetlerini koordine etmek,
i) 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda belirlenen tedbirleri yürütmek ve koordinasyonunu sağlamak,
j) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun ek 1 inci maddesi kapsamında yer alanların istihdamına ilişkin iş ve işlemleri kamu personeli bilgi sisteminin bulunduğu kurum ile gerekli koordinasyonu sağlayarak yürütmek,
k) Bakan tarafından verilen diğer görevleri yapmak.
Görüleceği üzere mevcut genel müdürün ne aldığı eğitim ne de daha önce bulunduğu görevler yukarıda sıraladığımız işlere uygun değil. Kamuyu ve Bakanlığı tanımayan bir kişinin kamuda işleri nasıl yapacağını herhalde merak ediyorsunuzdur.
Şimdi ortada 5 yavrumuz hayatını kaybetti ve bu işlerden sorumlu genel müdür de bu kişi. Bu kişiden hangi stratejiyi geliştirmesini bekleyebiliriz? Bakanlık adeta yapılan atamalarla lime lime dökülüyor. Günün sonunda mutlu olan ataması yapılan birkaç kişi. Biz ise başörtülü ve dindar kişileri eleştiren bir konuma düştük. Geride kalan ise koskoca bir dram.