Çalışma Hayatı

İstanbul’un 23 belediyesinde TİS krizi: işçiler ve sendika mücadeleye hazır

Hizmet-İş Sendikası İstanbul’da 23 ilçe belediyesinde TİS görüşmelerini tıkayan işveren sendikaları MİKSEN ve SODEMSEN’e yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada, anlaşma zeminine gelinmezse hep birlikte gereken cevabın verileceği vurgulandı.

Abone Ol

Hizmet-İş Sendikası’nın İstanbul’da 23 ilçe belediyesinde çalışan 30 bin emekçi adına yürüttüğü toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, işveren sendikalarının olumsuz tutumu nedeniyle tıkandı.

Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığından dolayı artık geçinemez duruma gelen 30 emekçi ise sözleşmenin bir an evvel imzalanmasını istiyor.

Hizmet-İş Sendikası, süreci tıkayan işveren sendikaları MİKSEN ve SODEMSEN’e yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi.

Anlaşma zeminine gelinmezse hep birlikte gereken cevabın verileceğinin karalılıkla vurgulandığı açıklamada, “Öyle bir sözleşme imzalayacağız ki, hakkımızı, kayıplarımızı son kuruşuna kadar alacağız” denildi.

Hizmet-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

Değerli İstanbul Emekçileri,

4 aydır müzakeresine devam ettiğimiz İstanbul ilçe belediyeleri toplu iş sözleşmeleri için maalesef henüz masada bir anlaşma sağlayamadık.

Toplu iş sözleşmesini emekçi arkadaşlarımızın talepleri doğrultusunda bitirme arzumuz ve bütün iyi niyetimize rağmen, işveren sendikaları MİKSEN ve SODEMSEN’in sözleşme masasında süreci tıkayan tutumları, uzlaşmaz ve umursamaz tavırları yüzünden yasal görüşme süreci içinde anlaşma sağlanamadı.

'SIKINTILARIN MÜSEBBİBİ MİKSEN VE SODEMSEN’DİR'

Defalarca kendilerine, “Bu anlayışla devam eder, süreci yönetme konusunda duyarsız kalırsanız, görüşme süresinin sonuna gelirken hala ücret teklifi yapmıyorsanız, bundan sonra yaşanacak hukuki sıkıntıların müsebbibi siz olacaksınız” dedik.

Onlara, İstanbul halkına hizmet eden emekçilerimizin yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında zor durumda olduğunu, çoluk çocuğunun geçimini sağlayamadığını, kiralarını ödeyemediğini, okul kıyafetlerini alamadığını söyledik. Söyledik ama bizim söylediklerimizi ya anlamadılar ya da anlamak istemediler.

Bizim sorunlarımızı, sıkıntılarımızı müzakere odalarındaki masa anladı, sandalye anladı, duvar anladı, taş anladı ancak bu işveren sendikaları anlamadı.

‘İŞVEREN ÜZERİNDEN İŞÇİYİ SİNDİRİRİRİZ ANLAYIŞINDALAR’

Bize bu tavırları ve anlayışları ile “Biz masada anlaşmak istemiyoruz, nasıl istiyorsanız öyle yapın” dediler. Sizleri ve örgütlü gücümüzü küçümsediler. Nasıl olsa biz işverenler üzerinden işçiyi sindirir baskılarız, dediğimize razı ettiririz” dediler.

‘MASADA ANLAŞALIM TEKLİFİMİZE YANAŞMADILAR’

Biz yine de süreç bitmeden grev kararı almadan gelin masada anlaşalım teklifimizi yeniledik ama onlar yanaşmadılar.

Biz de onlara “Madem tavrınız, anlayışınız bu yönde, bu saatten sonra en iyi bildiğimiz şeyi yapıyor, 10 CHP’li belediyenin üye olduğu SODEMSEN ile 13 AKPartili belediyenin üye olduğu MİKSEN’e bağlı tüm işyerlerinde yeni bir mücadele başlatıyor, grev kararları alıyoruz” dedik.

Daha sonra da işyerlerinde işçilerin talebi üzerine imzalar toplandı. Tüm emekçi arkadaşlarımız grev oylamasına gidecek, zaten Yüksek Hakem Kurulu (YHK)’nun verdiği düşük ücrete karşı “Greve Evet” diyecek, İstanbul emekçileri sandığa iradelerini yansıtacaktı.

Değerli arkadaşlar, normal olarak sizlere ilan ettiğimiz gibi, önümüzdeki günlerde grev oylaması sandığını sizlerin huzuruna getirecektik.

‘İŞÇİNİN İMZA TOPLAMA HAKKI BASKI VE TEHDİTLERLE ENGELLENDİ”

Ancak işçinin yasal hakkı olan imza toplama çalışması bile bazı ilçelerde işveren vekilleri tarafından tehdit ve baskılar uygulanarak engellendi. İlçe belediyelerinde birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalıştılar.

Tüm bunları dikkate alarak, grev oylaması sürecinde üyelerimizin karşılaşmasından endişe ettiğimiz müdahalelere ve arkadaşlarımızın demokratik tercihlerinin baskı ve tehditle sekteye uğratılması ihtimaline karşı gerekli tedbirleri alıp kanuni hakkımızı kullanarak grev oylamasını es geçiyor, grev uygulanmasını önümüzdeki günlerde yapma kararını alıyoruz.

‘ANLAŞMA ZEMİNİNE GELMEZLERSE HEP BİRLİKTE GEREKLİ CEVABI VERECEĞİZ’

30 bin ilçe belediye emekçisini önemsemeyen, ciddiye almayan işveren sendikalarına eğer anlaşma zeminine gelmezlerse hep birlikte gerekli cevabı vereceğiz.

“GELECEĞİNİZİ KARARTMALARINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Sizlerin ve çocuklarınızın hayallerini çalmalarına, heyecanlarınızı kırmalarına, geleceğinizi karartmalarına asla izin vermeyeceğiz.

Öyle bir sözleşme imzalayacağız ki, hakkımızı, kayıplarımızı son kuruşuna kadar alacağız. Bu sözleşmeler, adına yaraşır bir sözleşme olacak. Bu sözleşme, İstanbul ilçe belediyeleri emekçilerinin ayağa kalktığı, yeter artık dediği bir haykırış sözleşmesi olacak, bir direniş ve mücadele sözleşmesi olacak. Bu sözleşme, işçi sınıfının Umut’u, Hizmet-İş Sendikasının yiğit üyelerinin zafer sözleşmesi olacak.

‘TÜM ÜYELERİMİZ MÜCADELEYE HAZIR OLSUN’

Emeğimizin, alın terimizin karşılığını alana kadar tüm üyelerimiz mücadeleye hazır olsunlar. İşveren eliyle toplanan imzalarla grev oylaması yapılacak 5 belediyedeki üyelerimizin de Yüksek Hakem Kurulu’nun verdiği sefalet ücretini kabul etmeyerek “Greve Evet” diyerek, aşlarını, ekmeklerini büyütme adına geleceklerine sahip çıkacaklarına inanıyoruz.

‘BASKI VE TEHDİTLERE ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Baskı ve tehditlere asla boyun eğmeyeceğiz. Hizmet-İş Sendikası olarak işçilerin kazanımının Yüksek Hakem Kurulunda değil toplu iş sözleşmesi masasında olduğunu biliyor, grev oylaması yapılacak 5 belediyemizde “Greve Evet” diyoruz.

“MİKSEN ve SODEMSEN’E “DUR” DEYİN’

Sayın belediye başkanlarımızın bu sözleşmeleri uzlaşmaz tavırları ile çıkmaza sürükleyen “MİKSEN ve SODEMSEN’e dur” diyeceğine ve sözleşmeleri hep birlikte masada imzalayacağımıza inanıyoruz.

‘KAZANAN BİZ OLACAĞIZ’

Bir olursak, ortak hareket edersek, bütün yüreğimiz ile kanuni haklarımız için Hizmet-İş Sendikamız ile birlikte mücadele edersek kazanan biz olacağız.

HAKKINIZ BİZE EMANET

HİZMET-İŞ SENDİKASI