Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAKSEN) Genel Başkanı Ayhan Çivi, Türkiye istatistik Kurumu'nun (TÜİK) enflasyon rakamları baz alınarak memur maaşlarına zam yaptığını ancak gerçek yaşam maliyetlerine göre enflasyonun daha yüksek olduğunu söyledi.
Çivi, toplu sözleşmede TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre yapılacak zamların bile direkt toplu sözleşme maddelerine konmadığını belirtti. Enflasyon rakamları ve memur maaşlarıyla ilgili açıklama yapan Çivi, şunları söyledi: "Ülkemizdeki maaş artış, ücret artış sistemi maalesef tamamen devletin bir resmi kurumu olan TÜİK'in yayınladığı enflasyon rakamlarıyla sınırlı tutulmuş, çalışanlar bu rakamlara mahkum edilmiştir. Oysa bizim gerçek yaşamda yaşam maliyetimize baktığımız zaman, harcama kalemlerimize baktığımız zaman, enflasyonun açıklanandan çok daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bunu nerelerde görüyoruz? Bağımsız bir araştırma kurumu olan ENAG'ın yayınladığı rakamlar da bu düşüncemizi haklı göstermektedir. En son olarak temmuz ayı itibari ile enflasyonu yüzde 100 hesaplarken, TÜİK yüzde 61 hesaplamıştır. O zaman şunu sormak lazım. Adına 'toplu pazarlık-sözleşme' diyoruz. Bunun neresi toplu pazarlık, neresi toplu sözleşme? Yani toplu sözleşmede bir madde konsun. Densin ki: 'TÜİK hangi rakamı açıklıyorsa, maaş artışı o kadar yapılacak.' Üstelik bu artış direkt toplu sözleşme maddelerine de konmuyor. Ne yapılıyor? 'Eğer enflasyon, maaş artışını aşarsa aradaki fark ödenecek' deniyor."
ÜCRET ARTIŞLARI SADECE TÜİK’E GÖRE YAPILMAMALI
Çalışanlar TÜİK'in rakamına göre zam alsalar bile bunun maaşlara 6 ay sonra yansıdığını ifade eden Çivi, yapılacak artışların sadece TÜİK'e göre yapılmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Eğer gerçek bir toplu sözleşme yapılacaksa, memurlar insanca yaşayabilecekleri reel bir ücrete kavuşacaksa, sadece TÜİK'in rakamları değil, bağımsız bir araştırma kurumu olan ENAG'ın rakamlarının ortalaması alınarak bu artışların belirlenmesi gerekiyor. Enflasyonist ortamlarda, dörtnala giden bir enflasyonla ülkemiz karşı karşıya. Gelir dağılımındaki adaletsizlik en çok da dar gelirli ve ücretli çalışanları etkilemektedir.
BÜYÜME KARAMLARI ÜCRETLE YANSIMIYOR
Ülkemizdeki büyüme rakamları maalesef hiçbir toplu sözleşmede ücretlere yansıtılmamıştır. Mademki ülkemiz büyüyerek zenginleşiyor, çalışanların ve emeklerin de bu büyümeden de nasibini alması gerekiyor. Ama bugüne kadar bu çalışanlardan esirgenmiştir. Sadece bizi yönetenlerin, hükümetin söylediği şey, 'Çalışanları emekliyi enflasyona ezdirmedik.' Yani sonuç itibari ile çalışanların problemini çözecek söylem yok. Oysa onların reel anlamda da bir artışa ihtiyaçları vardır. Bunu da zaten yaşamımızda hissediyoruz.”