Maalesef basında bu tür haberler yargısız infaza dönmekte, işin aslı ortaya çıkınca da masum insanlar görev yapamaz hale gelmektedir. Şuan kimseyi masum gösterecek halimiz yok ancak çok dikkatli olması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü bazı meslek mensupları hakkındaki haberler telafisi imkansız zararlar doğurabilir.
Dolayısıyla bu aşamada kimseye suçlu veya suçsuz diyemeyiz. Ancak cinsel istismar ifadesi geçen durumlarda çok dikkatli olunması gerektiğini belirtmemiz gerekiyor.
Bazı basın yayın organları müftü ile cinsel istismarı yan yana koymaktan adeta haz duyar hale gelmekte, dine ve dindarlara saldırmak için fırsat kollamaktadır.
Ailenin Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu sonrası müftünün gözaltına alınmış sonrasında da çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, serbest bırakılma kararına itiraz ederek şüpheli hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmasını talep etmiş ve talebin kabul edilmesiyle birlikte müftü yeniden gözaltına alınmıştır.
Bir haberin basında yer alması ne olur ne olmaz diye savcılık ve mahkemeleri daha fazla ihtiyatlı davranmaya sevk etmektedir. Nitekim daha önce de bazı haberlerin basına yansıması sonrasında tutuklamalar yaşanmıştı.
Haberdeki bilgiler ister istemez şüphelenmeyi gerektirmektedir.
Öncelikle bir müftünün 12 yaşındaki kız öğrenciye cinsel içerikli mesajlar göndermesi çok akıllıca bir davranışa benzemiyor. Müftüler ilçelerdeki din görevlilerinin en üst amiri konumundadır ve yüzlerce kişiyi yönetmektedir. Bu nedenle de bir çocuğa cinsel içerikli mesaj göndermeyecek kadar tecrübeli insanlardır. Çünkü mesaj çok ciddi bir delildir. Şayet müftünün telefonundan bir şekilde mesaj gönderilmişse bunun kim tarafından ve nasıl gönderildiği de ortaya çıkacaktır.
Bu nedenle konuya ihtiyatla yaklaşıp masum insanlara zarar verecek haberlerden kaçınılması gerekmektedir. Nihayetinde bu kişinin müftülük yapması bundan sonra oldukça zorlaşmıştır. Bazen öğretmenine kızan çocuklar intikam duygusuyla hareket edebilmekte ve hiç beklenmedik işler yapabilmektedir. Böyle yapıldı demiyoruz ama ihtiyat payı bırakılması gerektiğini söylüyoruz. Elbette yanlış yapılmışsa da sonuçlarına katlanılması gerekmektedir. Bekleyip göreceğiz.