Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde denetim elemanlarının konaklama gideri denetlenen firmalar tarafından ödendi! Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde denetim elemanlarının konaklama gideri denetlenen firmalar tarafından ödendi!

EMEK HABER ÖZEL / Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında gündemde olan Uluslararası İşgücü Genel Müdür Yardımcısı Metehan Karataş'ın haberlerimizin ardından özgeçmişi yayınlandı. Meğer Metehan Karataş odacılıktan değil memurluktan önce daire başkanlığına sonrasında da genel müdür yardımcılığına atanmış.

Özgeçmişe bakınca parlak (!) kariyer hemen göze çarpıyor. İşin en ilginç yanı ise Metehan Karataş’ın özgeçmişinde hizmetli olarak hiç görev yapmadığı görülüyor. Ancak haberimizde bu kişinin odacı olduğu belirtilmesine rağmen şuana kadar yalanlanmadı.

İsterseniz yayımlanan bu parlak özgeçmişi birlikte inceleyelim. 

Kahramanımız 1993 yılında Malatya’da dünyaya gelmiş. 2013 yılında başladığı Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet (Lisans) bölümünden 2017 yılında mezun olmuş, Selçuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslarası İlişkiler bölümünden de yüksek lisans derecesine sahipmiş.

Lisans eğitimine devam ederken yani lise mezunu olarak girdiği KPSS ile 2015 yılında Milli Savunma Bakanlığı’na memur olarak atanmış, sonrasında 2018-2023 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisinde Milletvekili Danışmanı olarak görev yapmış. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında sırasıyla Bakan Danışmanlığı, Daire Başkanlığı ve 2024 yılı itibarıyla da Genel Müdür Yardımcılığı görevine devam etmekteymiş.

LİSE MEZUNU OLARAK MSB'YE ATANDI!

Gördüğünüz üzere üniversite öğrencisiyken lise mezunu olarak MSB’ye ataması yapılmış. Özgeçmişte ise memur olarak atandığı belirtiliyor. Ancak kahramanımızın atandığı tarihte MSB aldığı memurlar için üniversite mezuniyeti aramaktadır. Yani 2015 yılında yapılan memur alımında MSB üniversite mezuniyeti aramaktadır. Bu nedenle bu kişinin memur olarak atanması hukuken mümkün değildir. Anlaşıldığı kadarıyla özgeçmiş hazırlanırken bu kısım unutulmuşa ya da gözden kaçmışa benziyor. 

Anlaşıldığı kadarıyla görüntüyü kurtarmak için özgeçmişe hizmetli olarak hiç atanmadığı belirtilse de gerçeklerle örtüşmediği anlaşılıyor. Zira soru önergesine verilen cevapta bu hususa hiç değinilmemişti.

Soru önergesine verilen cevapta hizmetli olmadığı belirtilmiyor

Milletvekili tarafından verilen soru önergesinde; “İddialara göre Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda "Hizmetli" kadrosunda bulunan Metehan KARATAŞ, 31.08.2023 tarihinde bakanlığınıza bağlı Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü'ne Sektörel İzinler Daire Başkanı olarak atanmıştır.” denilerek bu hususun doğru olup olmadığı soruluyor.

Soru önergesine verilen cevapta yapılan atamanın mevzuata uygun olduğu belirtilmiş, Metehan Karataş’ın hizmetli olup olmadığına ise cevap verilmemişti. Yani bu kişi hizmetli değildi denilmemiştir. Verilen cevapta aynen şu bilgiler yer alıyor:

"657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi başlıklı 76'ncı maddesinde "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68'inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmü amirdir. Bakanlığımızdaki tüm atamalar, mezkur amir hüküm ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılmaktadır."

Görüleceği üzere Bakanlığın aklı sonradan başına gelmişe benziyor. Bu kişi hizmetli olarak görev yapmamışsa niçin soru önergesinde bu hususa cevap verilmemiştir?

Şayet hiç hizmetli olarak görev yapmamışsa açıkça hizmet belgesi basın açıklamasıyla yayımlanır Emek Haber olarak bunu da haberleştirirdik. Ancak bu da yapılmadı.

Soru önergesine verilemeyen cevab, Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Metehan Karataş’ın sonradan konulan özgeçmişinde görülüyor. 

Böyle olsa bile memur olarak çalışan bir kişinin Bakanlığın en kritik bir daire başkanlığına atanıp kısa süre sonra da genel müdür yardımcılığına getirilmesi mazur görülebilir mi?

Bakanlıkta binlerce nitelikli personel varken böyle bir atama nasıl izah edilebilir?

Kariyer ve liyakat anlayışı bu mudur?