Çalışma Hayatı

Sendikasızlığın gerekçesi 'vasiyet' oldu

Abalıoğlu Lezita fabrikasında çalışan işçilerin grevi 89'uncu gününde devam ediyor. İşçiler, bu defa da 'vasiyet' gerekçesi ile karşı karşıya kaldı.

Abone Ol

İzmir'de bulunan Abalıoğlu Lezita fabrikasında çalışan 168 işçinin grevi devam ediyor. Sendikal haklarını almak için 89 gündür mücadele veren işçilere, bu defa da 'vasiyet' gerekçesi sunuldu. 

Öz-Gıda İş Sendikası Örgütlenme Daire başkanı Göksel Şengün, mayıs ayının başında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın aracılığıyla işveren firmayla sendika arasında görüşmelerin başladığını, işveren firmanın her görüşmede başka bir gerekçe ile karşılarına çıktığını dile getirdi. Şengün, şirketin belirttiğinin aksine sendika olarak herhangi bir zam taleplerinin olmadığını, amaçlarının yalnızca işçilerin sendikal haklarına kavuşmaları olduğunu ifade etti.

'AMACIMIZ ZAM TALEBİ DEĞİL'

İşveren şirketin sunduğu argümanların artık inanılırlığını yitirdiğini belirten Şengün, "İlk baştaki söylemleri, sendikanın şirketin karşılayamayacağı bir fahiş zam oranı ve istekleri olduğu yönündeydi. Ama bizim sunduğumuz taslaklar da genel başkanımız tarafından kamuoyuna yapılan açıklamalarda ortada. Biz sunduğumuz taslakta hem işçi kardeşlerimizi mutlu edecek hem de işverenin işi sürdürebilirliğini hesaba kattığımız bir rakam belirledik. Genel başkanımız da konunun rakamla ilgili olmadığını, işverenin istediği rakamı kabul etmeye hazır olduğunu verdiği beyanlarda dile getirdi. Dolayısıyla işverenin kullandığı bu argüman geçerliliğini yitirdi" dedi.

'ŞİRKETE SENDİKA SOKMAYIN' VASİYETİ

İşveren şirket tarafından yeni bir gerekçeyle karşılaştıklarını belirten Şengün, sunulan gerekçeyi oldukça ilginç bulduklarını ifade etti. Şirketin kurucusu Orhan Abalıoğlu'nun yazdığı vasiyette  'Şirkette sendikalı işçi çalıştırmayın' sözünün yer aldığı, bu nedenle şirkette sendikalı işçi çalıştıramayacakları cevabıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Şengün, "Bir anda rahmetli babalarının 'kesinlikle bu şirkete sendika sokmayın' diye bir vasiyeti ortaya çıktı. Görüşmelere başlarken bu vasiyetten haberleri yoktu sanıyorum… Bu söylemler çok yanlış. Vasiyetler, Anayasadan, kanunlardan büyük değildir. Burada işçiler Anayasal haklarını kullanmışlar ve Lezita’da yetkili bir sendikanın olduğu da mahkemeler tarafından tescillenmiş. Yeri geldiği zaman Müslümanlığı elden bırakmayan, hak, hukuk, adalet söylemlerini dilinden düşürmeyen Abalıoğlu ailesi, sıra işçinin hakkını vermeye gelince duvara tosladı. Bu aileye, bu markaya yakışmıyor" dedi.

'GREVDEKİ ARKADAŞLARIMIZLA ABALIOĞLU'NUN MEZARINI ZİYARET EDECEĞİZ'

Rahmetli Orhan Abalıoğlu'nun işçiler tarafından da çok sevilen ve iyi hatırlanan bir iş insanı olduğunu vurgulayan Şengün, grevdeki işçilerle birlikte Orhan Abalıoğlu'nun mezarın ziyaret edeceklerini belirtti. Şengün, "Biz daha önce mezarını ziyaret ederek oğullarının işçi ve sendika düşmanı tutumlarını şikayet etmiştik. Şimdi tekrar babalarının isimlerini kullanarak işçilerin haklarını yiyen oğullarının yaptıklarını, Abalıoğlu soy ismini getirdikleri durumu anlatmak için rahmetli Orhan Abalıoğlu’nun mezarını grevci arkadaşlarımızla tekrar ziyaret edeceğiz. Bu mücadeleyi tüm Türkiye, kamuoyu duyana dek, işçiler haklarını alıp, sendikalı çalışma düzeni kurulana kadar sürdüreceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Abalıoğlu ailesi ve Lezita markası ya işçi düşmanı tutumları dolayısıyla tarihin tozlu raflarında yerini alacak ya da sendikalı bir düzende mutlu işçiler ile markasını büyütecek. Tercih kendilerinin…" diye konuştu.

'YIKIM KARARINA RAĞMEN SATIŞ YAPILIYOR'

Şengün, "Fabrikanın önünde bir satış mağazaları var. O mağaza kamusal alandan geçtiği için civardaki köylüler tarafından da tepkiye neden olmuş ve köylüler de günlerce eylem yapmıştır. Satış mağazası şu anda hakkında yıkım kararı olmasına rağmen satış yapmaya devam ediyor. Çok net bir yıkım kararı var fakat ne belediye yıkımı uyguluyor, ne de Lezita satışı durduruyor" ifadelerini kullandı.

'SENDİKA AVUKATLARIMIZA SALDIRDILAR'

İşçilerin greve başladığı dönemde grevi kırmak için 483 kişinin işe alındığını ifade eden Şengün, "Bu kişiler Denizli 2. İş Mahkemesinin tedbir kararına rağmen hala çalıştırılmaya devam ediyor. Mahkeme kararına göre işçiler tespit edilip işten uzaklaştırılması gerekiyor. Ancak bu kişiler hala çalışıyorlar. Sendika avukatlarımız 2 sefer Kemalpaşa icra memurları ile birlikte fabrikaya girdi fakat her türlü zorluğu çıkarttılar, sendika avukatlarımıza saldırdılar" dedi.