ABD seçimlerinden sonra, dünya bir kez daha Trump dönemiyle yüzleşirken, bu durum gelişmekte olan piyasalarda endişelere yol açtı. Yeni dönemde Trump’ın, özellikle Çin ve diğer büyük ticaret ortaklarıyla ilişkilerde sert adımlar atabileceği, hatta yeni bir "ticaret savaşları" dalgasını başlatabileceği düşünülüyor. Bu kaygılar, küresel ekonominin yükselen ekonomiler üzerindeki baskısını artırırken, gelişmekte olan piyasalarda da risk algısını güçlendirdi.
Trump’ın geçmişte uyguladığı gümrük tarifeleri ve çeşitli ticaret sınırlamaları, dünya genelinde piyasalarda dalgalanmalara sebep olmuştu. Şimdi, yatırımcılar Trump’ın yeniden liderlik koltuğuna oturması durumunda benzer adımlar atabileceğinden korkuyor. Çin gibi büyük ekonomilerle yaşanabilecek potansiyel çatışmaların yalnızca ilgili ülkeleri değil, dünya ticaretine entegre olan tüm gelişmekte olan ülkeleri etkileyeceği öngörülüyor. Bu senaryoda, gelişmekte olan ülkelerin döviz kurları, tahvil piyasaları ve borsaları ciddi anlamda baskı altında kalabilir.
Özellikle Latin Amerika, Doğu Avrupa ve Asya’daki gelişen piyasalar, ABD ile olan ticaret bağlarının sıkı olması nedeniyle bu politikaların doğrudan etkisini hissedebilir. Bununla birlikte, ABD’deki yeni yönetimin dış ticaret politikasındaki belirsizlik, yatırımcıların güvenli liman arayışını hızlandırarak, gelişmekte olan piyasalardan çıkışları tetikleyebilir. Bu çıkışlar, bu ülkelerde döviz kurunun yükselmesine ve yerel ekonomilerdeki kırılganlıkların artmasına yol açabilir.
Trump’ın dönüş ihtimalinin yarattığı belirsizlik, gelişmekte olan ekonomilerin kendi iç dinamikleri ile de birleşince, küresel çapta yatırımcılarda tedirginlik oluşturuyor. Bu süreçte, gelişmekte olan ülkeler, ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklılıklarını artırmak adına politikalarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalabilirler.
Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle, güçlü bir dolar ve yüksek borçlanma maliyetleri piyasalarda hâkim olurken, bu durum yatırımcıları gelişmekte olan piyasa para birimlerini ellerinden çıkarmaya itti. Bu eğilim, özellikle Meksika pezosunun başını çektiği gelişen ülke para birimlerinde sert düşüşlere neden oluyor. Trump’ın Çin'den gelen ihraç ürünlerine yeni vergiler ve kotalar getireceği beklentisi ise Çin hisse senedi piyasalarında önemli dalgalanmalara yol açtı.
Trump’ın ticaret politikalarına karşı en kırılgan para birimi olarak görülen Meksika pezosu, yüzde 3,5’e varan değer kaybıyla 2023'ten bu yana en kötü performansını kaydetti. Bunun yanında, Hong Kong’daki Çin hisse senedi endeksleri de yüzde 2,5’ten fazla düşüş yaşadı. Gelişmekte olan piyasa para birimlerini izleyen MSCI Gelişen Piyasalar Para Birimleri Endeksi ise yüzde 1’e yakın bir düşüşle sarsıldı.
Trump’ın ilk başkanlık döneminde, 2018 yılında Çin ile giriştiği ticaret savaşı, gelişmekte olan piyasa hisselerinde yaşanan ralliyi durdurmuştu. Bu defa Trump, enflasyonist bir etki yaratma potansiyeli taşıyan ve gelişen ekonomilerin borçlanma maliyetlerini düşürme kabiliyetini olumsuz etkileyebilecek genişleyici bir maliye politikası sinyali veriyor.
Piyasalarda Tarife Savaşları ve Yüksek Tahvil Getirileri Kaygısı
Gama Asset Management Baş Yatırım Yöneticisi Rajeev De Mello, Trump’ın yeniden başkan olması durumunda Çin’e önceki yönetiminden daha kapsamlı ve daha sert tarifeler uygulayacağına dikkat çekiyor. De Mello’ya göre, genişleyici maliye politikaları daha uzun vadeli ABD tahvillerinde yüksek getirileri tetikleyebilir. Bu da güçlü bir dolar ve yüksek ABD getirileri yoluyla gelişmekte olan piyasalara iki yönlü bir darbe indirebilir.
Doğu Avrupa para birimleri de Avrupa’da büyüme hızının düşeceği ve savunma harcamalarının artacağı beklentileri arasında büyük kayıplar yaşadı. In Touch Capital Markets Kıdemli Döviz Analisti Piotr Matys’e göre, Trump’ın ticaret politikaları yalnızca Meksika’ya değil, Euro Bölgesi ve Orta ve Doğu Avrupa’daki yakın ilişkili ülkelere de olumsuz yansıyacak.
Trump'ın Dönüşü: Gelişen Piyasalar İçin Çifte Darbe Kapıda
Trump’ın dönüşünün gelişmekte olan piyasalarda dalgalanmalar yaratacağı öngörülüyor. Özellikle Meksika, Güney Afrika, Çin ve diğer Asya ülkelerinde daha derin ekonomik sıkıntılar gündeme gelebilir. MSCI Gelişen Piyasalar Hisse Senetleri Endeksi de Trump’ın yeniden seçilmesiyle gelen bu baskılar nedeniyle üç günlük kazancına ara verdi.
Columbia Threadneedle Stratejisti Ed Al-Hussainy, ABD’deki seçim sonucunun, güçlü dolar, yüksek ABD tahvil faiz oranları ve gelişen ülke ihracatçılarının üzerinde ağırlaşan tarife politikaları gibi risklere kapı açtığını belirtti. Al-Hussainy, yerel faiz oranları, döviz kurları ve yüksek riskli krediler genelinde zayıflama eğiliminin artmasının muhtemel olduğunu ifade ediyor. Bu, gelişen piyasalarda yatırımcıları yeni ve zorlu bir dönemin beklediğine işaret ediyor.