Memur Haberleri

Yorumsuz bir soru önergesi ve YÖK’ün yapılan haksızlığa karşı suskunluğu

Bir milletvekilinin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e cevaplandırmak üzere sorduğu yazılı önergesini okuyunca eyvah ne hallere düşülmüş denilmekten kendinizi alamıyorsunuz.

Abone Ol

En kötüsü ise önergede yer alan hususların doğru olma olasılığının yüksekliğidir. Şayet önergede yer alanlar doğru ise işte o zaman adaletsizliğin dibi görüldü demektir.

En az bu kadar kötü olan durum ise YÖK’ün bu kadar yanlışlığı görüp te kenarda sessiz sedasız oturmasıdır.

Daha önceki yazılarımızda YÖK’ün kişiye özel ilanlarda sessiz kalmasını eleştirmiştik.

Anlaşıldığı kadarıyla YÖK Başkanı bir dönem daha o makamda kalabilir miyim diye hesap yapıyor olabilir. Ancak onun sessizliği sisteme çok büyük darbe vuruyor. Çünkü tartışma konusu olan husus kul hakkıdır ve akademideki kalitedir.  

Kişiye özel ilan yargıya taşındı

Soru önergesinde şu ifadelere yer verildiğini görüyoruz;

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Metalürji Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü’ne 2022 yılında akademik personel alım ilam yayınlanmıştır. İlanda, "laktik asit ve bakteriyosinler konularında çalışmaları olmak” ek şart olarak belirtilmiştir. Ancak personel seçim sürecinde yaşanan usulsüzlükler, bu ilanın belirli bir kişiye özel olarak açıldığını ortaya koymuştur.

İlana başvuran iki kişiden biri olan Doç. Dr. Zafer Ceylan Stanford Üniversitesi Tarafından açıklanan Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları listesine girmiş; dünyanın en değerli bilim dergilerinde İngilizce makaleleri olan bir bilim insanıdır. İlan şartında yer alan "laktik asit ve bakteriyosinler" konularında pek çok çalışması olan Doç. Dr. Ceylanın ayrıca gıda hijyeni, gıda güvenliği, besin bilimi ve teknolojisi, HACCP gibi gıda üzerine çalışmaları da bulunmaktadır.

Açılan kadroya yapılacak atama, 2018 tarihli ÎTÜ Akademik Atama ve Yükseltme Ölçütleri ile ilgili Senato Esasları uyarınca yapılacaktır. Bahsi geçen Esasların 2.7. maddesi gereğince, adayların dosyalan jüriye gönderilmeden önce İngilizce Seminer sunumunda başarılı olmaları gerekmektedir. Bu kapsamda 31 Ağustos 2022 tarihinde İngilizce Seminer sunumu yapılmıştır. Ancak pek çok uluslararası sempozyumda İngilizce sözlü sunum yapmış, uluslararası Q1 ve Q2 olarak adlandırılan dünyanın en etkili dergilerinde makaleleri yayınlamış, yurt dışında bilimsel çalışmalarda bulunmuş ve İTÜ Uluslararası Proje Birimine İngilizce olarak sunulan bir projeyi başarılı bir şekilde tamamlamış olan Doç. Dr. Ceylan’a jüri tarafından 0 ve 1 puan verilerek başarısız bulunmuştur. Diğer aday ise jüri üyelerinden en yüksek puanları alarak başarılı sayılmış; ardından, dosyası tek aday olarak aynı jüri üyelerinin de bulunduğu jüriye gönderilerek, ilgili kadroya ataması yapılmıştır.

Açık bir şekilde haksızlığa uğrayan Doç. Dr. Ceylan tarafından hukuki denetime kapalı bir ortamda gerçekleştirilen İngilizce Seminer sunumunda verilen puanlara karşı İstanbul 8. İdare Mahkemesi 2022/2517 E. sayılı dosyası üzerinden dava açılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin 2022/2517 E. 2024/537 K. sayılı 29.02.2024 tarihli karan ile Doç. Dr. Ceylan davayı kazanmış ve mahkeme, hukuka aykırı bu işlemlerin iptaline karar vermiştir. Bunun üzerine İTÜ tarafından istinaf yoluna gidilmiş ancak İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi 2024/1363 E. 2024/1913 K. sayılı kararı ile üniversitenin istinaf talebi reddedilmiştir.

Ancak İstanbul Teknik Üniversitesi, idare mahkemesinin kararım uygulamamıştır. Kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde uygulanması gerekirken hukuka aykırı olarak yapılan atama işlemi ve İngilizce Seminer sunumu iptal edilmemiş, aksine dava sürecinde diğer adayın kadrosu daha da yükseltilerek doçent kadrosuna ataması yapılmıştı.

su daha da yükseltilerek doçent kadrosuna ataması yapılmıştı. Doç. Dr. Ceylan tarafından kararın uygulanması için defalarca dilekçe verilmesine rağmen karan uygulamayan İTÜ, başka bir usulsüz işlemi başlatmıştır. Atama yapılan şahsın kadrosu iptal edilmezken. Doç. Dr. Ceylan’a kendisi için YÖK’ten kadro tahsis edildiği söylenmiş ve dosyası jüri üyelerine gönderilmiştir. Jüri üyelerinin raporu açıklanmazken. Doç. Dr. Ceylan’ın atamasının uygun bulunmadığı kendisine bir e-mail ile bildirilmiştir. Yaşanan bu süreç, İTÜ’nün akademik personel alımında bir kişiyi kayırırken, diğer adayların haklarının çiğnediğinin açık bir göstergesidir.

Bu bağlamda,

İTÜ, İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin 2022/2517 E. 2024/537 K. sayılı 29.02.2024 tarihli iptal kararım hangi gerekçeyle uygulamamıştır?

 YÖK, mahkeme kararım uygulamayan İTÜ yönetimiyle ilgili nasıl bir işlem yapmıştır?

 YÖK, Doç. Dr. Ceylan için İTÜ’ye kadro tahsis etmiş midir? Etmiş ise bu kadroya neden atama yapılmamıştır?

Mahkeme kararma rağmen ilgili kadroyu hukuksuzca işgal eden Fatih Ortakçı için nasıl bir süreç işletilecektir?