HABER MERKEZİ / İnsanın kendisine yaptığını cümle alem bir araya gelse yapamaz diye bir ifade vardır. Yüzlerce hakim ve savcı adayı arasında yeğenini arayıp bularak Cumhurbaşkanına tanıtmak herhalde AK Partiye ve yeğene yapılabilecek en büyük kötülüktü. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanvekili Özlem Zengin bunu yapmayı başardı.
Kendisi de hukukçu olmasına rağmen belki de yaptığının sonuçlarını göremedi.
Bir de yeğeninin ismini ve soy ismini taşıyan başka bir adayın da olması işin boyutunu daha da garip bir hale getirdi.
Beştepe’deki Adli Yargı Kura Töreni sırasında yeğenini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tanıtmaya çalışma sonrasında yeğen Ülke gündemine oturdu.
Nasıl hakimlik sınavını kazandığından tutun da neler neler sorgulanmaya başladı. Herhalde Özlem Zengin böyle olacağını düşünemedi. Yoksa o da Partiye bu kadar zarar gelmesini arzu etmez. Ama bu tür davranışlar ne ilk ne de son olacak.
Canlı yayınlanan törende yaşanan olayın sosyal medyada nasıl bir tartışma konusu olduğunu görünce kendisi de üzülmüştür.
Özlem Zengin kura çekimi devam ederken söz aldı ve Cumhurbaşkanı’na dönerek “Kurada hemen göremeyeceğiz ama benim yeğenim Arif Dağhan’ı da telaffuz etmek istiyorum. Benim yeğenim hiç olmazsa size bir selam versin. Kurada da adını görürüz” dedi. Grup Başkanvekili daha sonra “Arif’cim neredesin?” diye seslendi ve “Biraz sonra yerini öğreniriz. Çok teşekkür ediyorum Sayın Cumhurbaşkanım” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Zengin’in çağrısı üzerine salonda aynı ismi taşıyan iki Arif Dağhan birden ayağa kalktı. Grup Başkanvekili “yeğenim olan” diye açıklama yapınca, diğer hakim adayı yerine oturdu. Yeğen Arif Dağhan kendini Cumhurbaşkanı’na tanıttı.
İşte bu manzara yakışık almadı ve kimseye de bir fayda sağlamadı. Ayrıca hem kendisini, hem Partiyi hem de yeğenini kötü duruma düşürdü. İşte AK Partiyi sırtlanıp götüren Zengin’in durumu bu. Sorulması gereken en kritik soru ise Özlem Zengin mi AK Parti’nin yükünü alıyor yoksa Zengin AK Partiye yük mü oluyor?
