Sosyal Güvenlik

Bakan Işıkhan, SGK’yı göz göre göre zarara uğratan düzenlemenin farkında mı?

Gün geçmiyor ki SGK’yı dolandıranlarla ilgili bir haber çıkmamış olsun. Ancak yapılan birçok düzenleme bu tür yolsuzluklara zemin hazırlamaktadır. Bu kapsamda Bakan Işıkhan’ın  5510 sayılı Kanuna eklenen ek 10'uncu madde üzerinde düşünmesi ve düzenleme için teknik çalışma yapması gerekiyor.

Abone Ol

EMEK HABER ÖZEL / 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 10'uncu madde detaylı bir şekilde incelendiğinde böyle bir düzenlemeye nasıl müsaade edilir diye düşünmeyen çıkmaz. Ama zaman içerisinde bu tür birçok düzenlemeye şahit oluyoruz.

Vicdanlı bir bürokrat çıkıp ta bu düzenleme ile göz göre göre SGK zarara uğratılıyor diyenin çıkmaması anlaşılabilir bir durum değildir. Şimdi biz uyarıyoruz. Bu madde yerinde durduğu sürece SGK göz göre göre zarara uğrayacak ve yeni doğan çetesi gibi çetelerin çıkmasına zemin hazırlayacaktır.

Bu maddeye dokunulması halinde sesin nereden çıkacağına da bakılması gerekiyor. Göreceksiniz birileri hemen harekete geçecektir.

Ek 10 uncu madde neyi amaçlıyor?

5510 sayılı Kanuna 6645 sayılı Kanun ile eklenmiş olan Ek 10 uncu maddesi uyarınca,  23/04/2015 tarihinden itibaren özel sağlık kurum ve kuruluşları yada vakıf üniversitelerinin, mesleğini serbest olarak icra eden hekimlerden veya şirket ortağı olan hekimlerin şirketleri vasıtası ile fatura mukabilinde hekimlik hizmeti satın almaları halinde bu hekimlerin sigortalılık statüsünün belirlenmesinde, hekimin ortağı/sahibi olduğu şirket ile hastane arasında yapılan hizmet alım sözleşmeleri esas alınarak, sözleşmede hekimin 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı olacağı (hizmet akdine bağlı çalışanlar) yönünde hüküm bulunması halinde, bu hekimlerin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı sayılacağı, aksi takdirde söz konusu hekimlerin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılacakları  2015-19 sayılı Kurum Genelgesinde açıklanmış olup, ayrıca özel sağlık hizmeti sunucularında görev yapan hekimlerin sigortalılığının belirlenmesinde dikkat edilecek usul ve esaslar belirtilmiştir.

Sosyal Güvenlik Kurumu 24.05.2016 tarihli Genel Yazı ile, mevzuat hükümleri uyarınca 23/04/2015 tarihinden itibaren özel sağlık hizmet sunucuları ya da vakıf üniversiteleri ile hekimin ortak olduğu şirket arasında sağlık hizmeti verilmesi ve hekim tarafından verilen sağlık hizmeti bedellerinin de şirket tarafından düzenlenen fatura karşılığında sağlık hizmet sunucusu tarafından hekime değil hekimin ortağı olduğu şirkete ödenmesi amacıyla yapılan hizmet alım sözleşmeleri ile mesleğini serbest olarak icra eden hekimlerle özel sağlık hizmet sunucuları ya da vakıf üniversiteleri arasında serbest meslek makbuzu karşılığı hizmet alınmasına yönelik sözleşmelerin, Borçlar Kanunu ve İş Kanununda düzenlenmiş olan hizmet sözleşmesi unsurlarını taşımaması bu sözleşmelere dayalı olarak hizmet alınan hekim ile sağlık hizmet sunucusu arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmaması nedeniyle bu kapsamdaki hekimlerin söz konusu sağlık hizmet sunucularındaki çalışmalarının hizmet akdine dayalı olmadığının değerlendirildiğini belirtmiştir.

Bu bakımdan, şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin, özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bildirimlerinin yapılması halinde, 2015/19 sayılı Genelge uyarınca özel sağlık hizmet sunucuları ile yaptıkları hizmet alım sözleşmesinin onaylı bir örneği sağlık hizmet sunucusundan temin edilerek, sözleşme metninde çalışmanın Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendine tabi sigortalı sayılacağının düzenlenmesi nedeniyle bildirimlerinin (4/1-a) kapsamında yapıldığı anlaşılan hekimlerden Kanunun Ek 10 uncu maddesinin yürürlük tarihi olan 23/04/2015 tarihinden itibaren işsizlik sigortası primi kesilmeyecek ve Kuruma olan bildirimlerinin 13 nolu belge türü ile yapılmasını teminen Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri/Sosyal Güvenlik Merkezlerine yapılacak müracaatlar üzerine gerekli tanımlama yapılacaktır.

Buna göre, 5510 sayılı Kanunun Ek 10 uncu maddesi kapsamında 4/1-a ile bildirilen hekimlerden 23/04/2015 tarihi itibariyle kesilen işsizlik sigortası primlerinin talep edilmesi halinde; sigortalı hissesi sigortalıya, işveren hissesi ise varsa borçlarına yoksa işverene iade edilecek, iade edilen tutarlar Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne aktarılacak işsizlik sigortası primlerinden mahsup edilecek, bu kapsamdaki hekimler için tahakkuk etmiş ancak ödenmemiş olan işsizlik sigortası primleri var ise bahse konu tahakkukların da iptali yapılacaktır.

BU DÜZENLEME DURDUĞU SÜRECE SGK GÖZ GÖRE GÖRE ZARARA UĞRATILACAKTIR!

Anlayacağınız üzere, bu düzenleme yerinde durduğu sürece SGK göz göre göre zarara uğratılacaktır. Bakan Işıkhan’ın yapması gereken ise konu uzmanı bir kişiden bu maddeyle ilgili bilgi almaktır. Bakanın yapması gereken bu kadar basit. Sonrasında da ne yapması gerektiği ortaya çıkacaktır. Biz tarihe notumuzu düşelim de Bakan ister harekete geçsin isterse geçmesin.