HABER MERKEZİ / Bakanlıklardaki ve kamu kurumlarındaki atamaları uzun süredir gündeme getiriyoruz. Toplamda üst düzey atamalara bakıldığında ciddi sorunlar olduğu açıkça görülüyor. Bu kadarda olamaz denilecek birçok atamayı gündeme getirdik. Okuyucularımızdan gelen olumlu geri dönüşler bizleri oldukça memnun etmiştir.
Bakanların kafasına silah dayansa böyle bir atamaya imza atılmaması gerekirken her türlü tepki göze alınarak atama yapıldığına şahit oluyoruz. Eller ne derse desin nakaratı o kadar çok dillendiriliyor ki hiç kimseden çekinilmeden hiç olmayacak atamalara şahit oluyoruz.
Bu nedenledir ki kamu kurumlarının önüne sandık konulsa ortaya çok dramatik sonuçlar çıkacaktır. AK Partinin bu konuda anket yapıp yapmadığına ise şahit olmadık. Keşke kamu kurumlarında anket yapılsa da memurların iktidara bakışı görülse.
Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Alperen Ayar’ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına Strateji Geliştirme Başkanı olarak atandığını görünce şaşırmamak mümkün değildir. Bu Bakanlığın yaptığı görevler dikkate alındığında böyle bir atamanın en basitinden binlere çalışanı inciteceği bilinmesi gerekirdi.
Bir okuyucumuzun bizim eksiğimiz herhalde babamızın vekil olmamasıdır yönündeki serzenişi tam da işi özetliyor. Nitekim Strateji Geliştirme Başkanı olarak atanan Yusuf Alperen Ayar’ın eski milletvekili Hikmet Ayar’ın oğlu olması dışında başka bir özelliğini özgeçmişinde göremedik. Çünkü açık kaynaklarda özgeçmişini bulamadık.
Bu kişinin Strateji Geliştirme Başkanlığında nasıl bir yöneticilik yapacağını merak ediyoruz. Son derecek teknik bir Bakanlıkta Strateji Geliştirme Başkanlığı oldukça zordur. Ancak önüne gelen her yazı imzalanırsa hiçbir sorun kısa vadede çıkmayacaktır.
Maalesef her gün başka bir sürpriz atama ile uyanıyor ve gözümüzü açıyoruz. Hayatında üniversite sınavı dışında hiçbir sınava girmeyen kişilerin kurumların en stratejik birimlerine hiçbir engele takılmadan atanmaları ise binlerce çalışana darbe üstüne darbe vurmaktadır. Bu tür atamaların en büyük zararı ise iktidara olacaktır. Acaba bunun farkında olan var mı?
