Son dönemlerde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkındaki iddialar ve tartışmalar Kuruma ciddi zarar vermekte ve Kurumun saygınlığını zedelemektedir. Diyanet tarihinde Başkan Ali Erbaş kadar tartışılan başka bir Başkan olduğunu zannetmiyoruz.
Başkan Erbaş hakkındaki tartışmaların boyutu ve içeriği de üzüntü verici boyutlara ulaşmıştır.
Biz de Emek Haber olarak Başkanın Özel Kalem Müdürlüğünü yapan Hasan Güçlü’nün aynı zamanda kurumun Rehberlik ve Teftiş Başkanlığını yapmasını gündeme getirmiş ve bu Başkanlığa yakışmadığını belirtmiştik.
Hiçbir kurumda karşılaşılmayan bu atamanın Diyanet gibi bir kurumda yaşanmasına dikkat çekmiştik. Başkanlık bu konuda herhangi bir açıklama yapmamıştı. Şuan özel kalem müdürlüğünün aynı kişi tarafından yapılıp yapılmadığını bilemiyoruz. Çünkü Başkanlığın internet sitesinde özel kalem müdürünün kim olduğu görülmüyor.
Şimdi de Başkan Erbaş’ın damadı soru önergesine konu edilmiş. 01.11.2024 tarihinde verilen soru önergesine şuna kadar cevap verilmemiş ve cevaplanmayan kağıtlarda yayımlanmış.
Soru önergesinde şu ifadelere yer verildiğini görüyoruz.
“Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurum olarak kamu kaynaklarını kullanmakta ve kamu yararı doğrultusunda hizmet sunmakla yükümlüdür. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan. Başkan Prof. Dr. Ali Erbaş'ın damadı Muhammed Likoğlu'nun İstanbul Beykoz Müftülüğü'ne atanması ve bu atamanın, 1. derece bir ilçeye atanma şartlarını taşımayan bir kişi için yapılması kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açmıştır. Bu atama ve beraberinde villa tipi lojman tahsisi haberleri, liyakat ilkesine aykırı uygulamalar olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, Beykoz'u tercih eden ve yasal koşulları taşıyan diğer müftülerin haklarının ihlal edildiği düşünülmektedir. Kurum içerisindeki görevlendirmelerde ve lojman tahsislerinde adil ve şeffaf bir yaklaşımın benimsenmesi gereği, bu konuda kamuoyunun tatmin edici yanıtlar almasını zaruri hale getirmiştir.
Bu bağlamda; Diyanet İşleri Başkanlığı'nda görevlendirmeler yapılırken liyakat ilkesine uygunluk nasıl sağlanmaktadır?
Yapıldığı söylenen atamada yasal kriterlerin uygulanmamasıyla ilgili açıklamanız nedir?
Bu atama, Beykoz ilçesini tercih eden ve gerekli şartları karşılayan müftülerin haklarının ihlali anlamına gelmiyor mu?
Bu konuda Başkanlık tarafından herhangi bir inceleme veya denetim yapılmış mıdır?
Tahsis edildiği söylenen lojmanın seçim ve tahsis süreci nasıl gerçekleştirilmiştir?
Bu tür tahsislerde nasıl bir prosedür izlenmektedir?”
Başkanın damadının ataması belki de usulüne uygun yapılmıştır. Ancak gelinen noktada Başkanın Diyanet İşleri Başkanlığı gibi toplumda saygın bir yeri olduğu düşünüldüğünde bu Kuruma yük olduğunu ve her geçen günde bu yükün ağırlaştığını belirtmemiz gerekiyor. Bize göre Başkanın Kuruma daha fazla zarar vermeden sağlık nedenlerini bahane ederek affını istemesi en isabetli yol olarak görülüyor.