EMEK HABER ÖZEL / Usta, EPDK'nın çıkaracağı yönetmeliği önceden haber alanların müracaat ederek haksız kazanç sağladıklarını iddia etti. Bu iddiaların araştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda kaç müracaat olduğunun açıklanması gerekiyor.

Usta sözlerini şu şekilde sürdürdü; 

Uşak Belediyesi'nden böl, parçala ve istediğin firmaya ihale ver yöntemi! Uşak Belediyesi'nden böl, parçala ve istediğin firmaya ihale ver yöntemi!

Şimdi, birinci husus daha öncede de benim gündeme getirdiğim bir husustu ama tabii önemli olduğu için ve süreç devam ettiği için tekrar gündeme getireceğim. EPDK'nin yanlış hatırlamıyorsam 2022'nin son aylarında, Kasımdaydı herhâlde bir elektrik depolama lisanlarına ilişkin bir yönetmeliği olmuştu. Ona dayalı olarak da rüzgâr ve güneş için 30.000 megavatlık bir depolama ve üretim lisansı verildi. Şimdi, tabii, burada başvuru sırasına göre bu lisanslar verildi, herhangi bir yarışma yapılmadı. Dolayısıyla, çok büyük bir yolsuzluğun bu şekilde zemini hazırlanmış oldu.

Şimdi, mesele neydi? Bir defa, önce TEİAŞ yıllarca bağlantı kapasitelerindeki müsaitlik durumunu, bu kapasiteleri açıklamadı, bir anda işte, bu yönetmelik çıkmadan önce zaten bir kısım müracaatlar başlamıştı, bu yönetmeliğin çıkacağından haberdar olan o dar çerçevedeki insanlar temmuz ayından itibaren müracaatları yaptılar. Hatta EPDK uzmanları falan herkes şaşırdı "Ya, bu depolama işi çok daha kârlı bir iş değil, ekonomik bir iş de değil. Bunla ilgili niye müracaat yapılır?" şeklinde falan sonra yönetmelik çıkınca anlaşıldı ki işte -depolama ihtiyacımız var malum depolama yapana işte bir o kadar da efendim üretim lisansı verilecek, mevzu bu.

Niçin yarışmayla lisans almanın şartları oluşturulmadı?

Yönetmelik ne dedi? "Yarışma yapmayacağım, herhangi bir şekilde, müracaat sırasına göre..." Tabii, müracaattan önce haberi olanlar da müracaatları zaten yapmışlardı. Bir de yönetmelik çıktığı günün hemen ertesinde hızlı bir müracaat... Halbuki bunların hepsi çok zaman alacak meselelerdi, neyse... Dolayısıyla bu TEİAŞ'ın zamanında tabii bu şeyleri açıklamaması ama sonrasında orada da yine tabii müracaat edenler müracaat yapıyor, nereden biliyor müsaitlik durumunu? Bu bilgiler paylaşılıyor, bir kısım insanlarla bu bilgiler çok net bir şekilde paylaşıldı daha öncesinde -açıklanmadı yanı kamuoyuna açık bir şekilde değil- ve o kişiler de oralara müracaatlarını yaparak ön lisans müracaatlarını yaptı.

Şimdi, çok kısa bir süre içerisinde 30 bin megavat için 300 bin megavatlık bir başvuru yapıldı malum. Şimdi, burada devlet aklı ne yapar normal şartlarda? "Ya, 30 bin vereceğim, 300 bin müracaat var. Ben bunları yarıştırırım." Daha önceki uygulamanızda hep böyleydi. Neydi? Ya katkı payı üzerinden bir yarıştırma yapılıyordu "Kim fazla katkı payı verirse veya kim elektriği daha ucuz verirse." deniliyordu, bunun üzerinden yapıyordu ve burada hem devlet hem de tüketici kazanıyordu değil mi? Ama burada öyle yapılmadı. 

Yolsuzluk yapıldığı iddia edildi

Burada ne yapıldı? İlk gelen oturur, ilk müracaat edene verilir şeklinde bir uygulama yapıldı ve büyük bir yolsuzluk yapıldı. 
Başka neler yapıldı? Normal şartlarda bu tür şeyler verilirken, lisanslar verilmeden önce işte son sekiz yıl elde edilmiş, standardına uygun ölçüm verisi gerekiyordu, bu ölçüm ön lisans başvurularında istenmedi. Bir şey daha istenmedi başvurularda: Asgari sermayeye sahip olma ve teminat sunmasına ilişkin yükümlülükler de bu başvurularda istenmedi.

Dolayısıyla, birilerinin, bu iş önceden haber alan, hem bağlantı yerlerinin neresi olduğunun haberini alan hem de EPDK'nın çıkaracağı yönetmeliği önceden haber alanlar bu kolaylaştırmalarla birlikte müracaatlarını yaptılar ve burada aslında... 

Tabii burası çok büyük bir yatırım, 30 megavat kabaca zannediyorum 40-45 milyar dolarlık bir yatırım. Şimdi, bu yatırımı... Bunların hepsi yatırımcı falan değil, yani yatırımcı olmadığı çok net çünkü zaten lisans devrinin de önü açık. Burada ciddi bir şey oluştu, işte iktidara yakın çevreler, her kimse bunlar, bürokrasiye yakın iktidara yakın siyasiler falan ben onu bilmem, ben burada isim falan da biliyor değilim ama bu çevreler bu lisansları aldı ve bunların birçoğu da yatırımcı değil.

Bunlar ne yapıyor şu anda?

1 megavat 100 bin dolara el değiştiriyor

Şu anda 1 megavat değerli arkadaşlar, 100 bin dolara el değiştiriyor, 1 megavatın piyasa rayici 100 bin dolar. Yani 30 bin megavat ne yapar? 3 milyar dolar. 3 milyar dolarlık... Bunların bir kısmı elbette gerçek yatırımcı olabilir ama birçoğunun gerçek yatırımcı olmadığını varsayarsak, 3 milyar dolarlık burada bir rant oluşturuldu. Yani işin yapılmasından sonra olan kârlılığı falan söylemiyorum, sadece lisans bedeli olarak, lisansın el değiştirme bedeli olarak böyle bir rant oluşturuldu. Bu, yazıktır, günahtır. Eğer bu böyle değilse Sayın Bakanım bunu biz açıklayın. Çünkü ben bu iddiayı geçen yıl da yaptım. Geçen yıl uygulamanın bir kısmındaydı, şimdi uygulamanın...

Yani, bunu geçen yılki Ticaret Bakanlığı bütçesini Genel Kurulda konuşurken gündeme getirmiştik, orada buna ilişkin herhangi bir değerlendirmeniz olmadı, ben aynı şekilde bunlar ifade etmiştim. Şimdi, aynı şeyi tekrar tekrar söylüyor meselesi falan değil, tabii bu, önemli mesele. Şimdi, elektriği, enerjiyi pahalı kullanıyoruz ve enerji bağımlısı bir ülkeyiz, ithalat bağımlısı bir ülkeyiz.

Dolayısıyla, kendi kaynaklarımızı çok daha rasyonel kullanmamız lazım, çok daha ekonomik kullanmamız lazım, bu olmuyor. Hatta burada ne oldu? Bu bağlantı noktalarını önceden haber alanlar oradan ucuz arazileri temin ettiler, bir de araziden para kazandılar çünkü çok pahalandı. Yerler belli olduktan sonra oradaki yani tarıma elverişli olmayan araziler tarıma elverişli olan arazilerin birkaç katına çıkıyor bunların fiyatı, taşlık, kayalık yerler, bu çok ucuz yerler çok pahalı oldu, buradan da ayrıca başka bir vurgun yapıldı.