Yargıtay 9. Hukuk Dairesi vermiş olduğu kararda şu hususlara yer vermiştir.
Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücretinin hesaplanmasında çalışılan ulusal bayram genel tatil günlerindeki günlük ... saatinden ara dinlenmesi düşüldükten sonra artan fiili çalışmanın 7,5 saate kadar olan kısmı fazla mesai ücretinin hesaplanmasından dışlanmalı, bu 7,5 saatlik fiili çalışmayı aşan kısmı ise fazla mesai süresine eklenmelidir. Var ise çalışılmayan ulusal bayram genel tatil günleri ise tamamen dışlanmalıdır. Ayrıca yıllık izin günlerinin fazla mesai ücretinin hesaplanması esnasında dışlanmaması da hatalıdır. Neticeten, hesaplanan fazla mesai ücretine, eldeki hükümde halihazırda uygulanmış bulunan takdiri indirim oranı yine uygulanarak sonuca gidilmelidir.
Yıllık izin ücreti bakımından, bilirkişi raporunda davalının sunduğu yıllık izin defteri fotokopisi Mahkeme tarafından geçerli sayılır ise davacının yıllık izin ücreti hakkı bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkeme gerekçesinde ise yıllık izin belgesi olmadığı yazılmıştır.
Taraflardan / vekillerinden sorularak var ise yıllık izin belgelerinin ibrazı temin edilmeli, bu yıllık izin belgeleri davacı asıl duruşmaya bizzat çağırılıp kendisine gösterilerek bu belgeler hakkındaki açıklamaları sorulmalı, imza inkarı vs benzeri durumlar gerekli incelemeler yapılmalı, neticeten eldeki hususlar birlikte incelenerek neticeye varılmalıdır.
Hükmedilen miktarın net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır. Temyiz olunan karar bu nedenlerden dolayı bozulmuştur. Sonuç olarak, Yargıtay davacının kıdem ve ihbar tazminatı verilmeden iş akdinin feshini uygun görmemiştir