Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı dahil bir çok çalışan Savcılık soruşturması nedeniyle gözaltına alındı.
Olaylara sağdan bakınca farklı soldan bakınca farklı görülebiliyor. Soldan bakınca İmamoğlu’nun önünü kesmek için yapılan bir operasyon, sağdan bakınca kamu kaynaklarının suistimali olarak görünüyor. Ancak nereden bakılırsa bakılsın aklı selim korunmalıdır.
Bu çerçevede, gözaltına alınanlar arasında Genel Sekreter ve Genel Sekreter Yardımcısı da bulunuyor. Bazen bana bir şey olmaz mantığı ile hareket edilebiliyor ve işte olanda o zaman oluyor.
Daha önce İBB ve İştiraklerine yapılan usulsüzlüklerle ilgili çok sayıda haber yapmıştık. Hatta pazarlık usulü ile bazı firmaların nasıl zenginleştirildiğini somut belgelerle açıklamıştık.
Belediyelerin iktidara giden yolda önemli bir adım olduğunu belirterek dikkatli olunması gerektiğini ısrarla vurgulamıştık. Ancak köşe başını tutanlar uzun yılların verdiği iştiha ile kamu malını adeta şahsileştirmenin formülünü bulmuşçasına hareket etmeye başlayınca olanlar oldu. Kamu görevlileri bulundukları makamların emanet olduğunu unutunca fütursuzca hareket edebilmektedirler.
Bu aşamada kimseyi yolsuzluk yaptı diye suçlamak mümkün değildir. Çünkü beraati zimmet asıldır kuralı herkes için geçerli bir kuraldır. Yani suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur.
Ancak gelişen süreç işlerin hiçte iyi olmadığını düşündürüyor. Şayet dağ fare doğurur ve eften püften şeyler nedeniyle bir operasyon yapılmışsa İmamoğlu’nu kimse tutamaz. Şayet dosya doluysa İmamoğlu’nun işi oldukça zor ve siyasi hayatı bitti demektir.
Bizim yaptığımız haberlerde yer verilen hususlar dahi vaziyetin vahim olduğunu gösteriyor. Detaya girildiğinde işler karışmış olabilir. Hatta içerden satışlar başlarsa İmamoğlu’na parmaklıklar gözükür.
Sonuç olarak halkın emanetini her daim hatırda tutmakta fayda var. Birde yukarı çıkanların pantolonunun yırtık olup olmadığına dikkat etmesi gerekiyor.
