İş güvenliği, çalışanların güvenliğini ve sağlıklı bir şekilde çalışmalarını sağlamak için alınan önlemler olarak tanımlanabilir.
Araştırmalar, iş kazalarının %50'sinin kolaylıkla önlenebileceğini, %48'inin ise sistemli bir çalışma ile önlenebileceğini ve %2'sinin önlenemeyeceğini göstermektedir. Bu da iş kazalarının %98'inin önlenebileceği gerçeğini ortaya koymaktadır.
Tarihçesi
İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında ülkemizde yapılan ilk yasal düzenlemeler; 1865 yılında yayınlanan Dilaver Paşa Nizamnamesi ve ardından 1869’da yürürlüğe giren Maaddin Nizamnamesi'dir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, ilk defa 1921 yılında maden işçilerinin hukukuna ilişkin kanun çıkarmıştır.
1930 yılında ise “Umumi Hıfzıssıhha Kanunu”nun 180. maddesi ile birlikte en az 50 işçi çalıştırılan bir işyerinde hekim bulundurma ve hastaları tedavi etme zorunluluğu getirilmiştir. Ardından 1475 sayılı İş Kanunu’na dayanılarak 11 Ocak 1974 tarihinde “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü” yürürlüğe girmiştir.
“İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu"
Bu tüzüklerin ardından bugün yürürlükte olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 20 Haziran 2012 tarihinde karşımıza çıkmıştır. Türkiye’de 1945 yılında Çalışma Bakanlığı kurulmuş ve Bakanlığın kuruluşundan itibaren ana hizmet birimi olarak “İşçi Sağlığı Genel Müdürlüğü” nün de yer aldığı görülmektedir. Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) çalışmalarına, ilk önce gözlemci statüsüyle katılmış, 1932 yılından itibaren ise ILO üyesi olarak rol almıştır.
İşçi Sağlığı ve iş güvenliği nedir?
İşçi sağlığı, işçilerin sağlıklarını sosyal, psikolojik ve fiziksel olarak korumak, sağlığa aykırı çalışma koşullarının önlemini alarak işçileri zararlı etkilerden korumaktır. İş güvenliği ise işçilerin iş kazalarına ve meslek hastalıklarına uğramalarını önlemek amacı ile güvenli çalışma ortamını oluşturmak için alınması gereken tedbirlerden oluşur.
Bu anlamda işçinin sağlığını ve güvenliğini oluşturmak için işverene, işçiye ve devlete düşen sorumluluklar vardır.
Bugün bir işçinin işyerinde sağlığının ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenleyen 6331 sayılı “İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” yürürlüktedir. Bu kanuna göre kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
Yalnızca aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler için bahsi geçen kanun hükümleri uygulanmaz:
- Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.
- Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.
- Ev hizmetleri.
- Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar.
- Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri.