Türk-İş tarafından düzenlenen "Zordayız, Geçinemiyoruz" mitinglerinin son durağı Ankara Tandoğan meydanı oldu. Türkiye'nin dört bir yanından gelen emekçiler, seslerini bir kez de Ankara'dan duyurmaya çalıştı. İşçiler, “Şimşek şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Sadaka değil toplu sözleşme”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Uzlaşma yoksa direniş var”, “Ankara, Ankara duy sesimizi bu gelen işçinin ayak sesleri”, “Yılgınlık yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Gemileri yaktık geri dönüş yok”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “İş ekmek yoksa barış da yok” sloganlarını attı.

Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay, “Zordayız, geçinemiyoruz” mitinginte yaptığı konuşmada, “Bu alandan hükümete, ülkeyi yönetenlere tekrar sesleniyorum. Bizi yok saymayın. Biz bu ülkenin yüzde 60’ıyız. Biz sizin oy makineniz değiliz. Ayağınızı denk alın. Biz her defasında sandığa gidip size oy vermek zorunda değiliz” dedi.

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: vergi sistemi bütünüyle değişmeli HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: vergi sistemi bütünüyle değişmeli

İŞÇİLER AY SONUNU GETİREMİYOR

Yol-İş Sendikası’ndan Durmuş Öztürk, asgari ücrete çalışan işçilerin halini gözler önüne sererek, “Ben bu ülkede asgari ücretle çalışan milyonlarca işçiden biriyim. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. 17 bin lira ile ev mi geçindirelim, çocuk mu okutalım, karnımızı mı duyuralım. Ay sonunu getiremiyoruz. Çığlığımızı duyun, geçinemiyoruz. İşçiler kötü çalışma şartlarına karşı sesini yükseltemiyor. Düşük asgari ücrete karşı sesini çıkartamıyor. Bazı işyerlerinde haftada bir gün tatili bile çok görüyorlar. Çalışma saatleri çok uzun. İşçiler meslek hastalıklarından muzdarip. İşçinin posası çıkarılıp adeta kapının önüne konuluyor. İşsizliği bize karşı kullanıyorlar. Gelsinler asgari ücretle bir gün geçirsinler. Artık ailemizle birlikte insan onuruna yakışır bir yaşam istiyoruz” dedi.

İŞÇİLERİ, İŞVERENİN ELİNE BIRAKMAYIN

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, mitingde yaptığı konuşmada hükümeti, yoğun çalışma koşullarına rağmen düşük ücretlere çalışan işçilerin yanında olmaya davet ederek, şöyle konuştu:

"Bu ülkede emekliler, taşeronlular, staj mağdurları var. Bunların sorunlarını bu ülkeyi yönetenler çözecek, Meclis çözecek. Bu ülkede kadınlar özgürce sokaklarda dolaşsın, kadın cinayetlerine son verilsin. Tarım işçileri traktör üstünde can veriyor. Bu da bizim sorunumuz. Biz artık tüm bu sorunlara karşı hükümetten çözüm bekliyoruz, cevap değil. Bu ülke ne çektiyse özelleştirmeden çekti ama hala her yeri özelleştirmeye devam ediyorlar. Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Orada dört işçimiz olacak. Onlar ne diyorsa harfiyen uyacağız. Onlar ne karar alırsa o aldıkları karara harfiyen uyacağız. Örgütlendiğimiz zaman bizleri kapının önüne koyuyorlar. Öyle bir kanun çıkarın ki işçinin lehine olsun. Mahkemeler 7 yıl sürüyoro arada ne işçi kalıyor ne sendika. Biz hükümete ve bizi yönetenlere sesleniyoruz bizi vicdansız iş verenin eline bırakmayın."

PATRONA DEĞİL İŞÇİLERE ÇÖZÜM BULUNSUN

Her gün en az 5 işçi can veriyor. İş kazalarına biran evvel son vermek lazım. Son günlerde ülkede olağanüstü kötü tablolar var. Çocukları öldürenler, atları kesip bize yedirenler var. Buna dair acilen adım atılmalı. Bu restorantlara gitmeyin, boykot edin. Aylardır alanlarda, aylardır iş yerlerinde bugün de buradayız. Bizi duyun, bizi yok saymayın, yarın bunun bedelini ödersiniz. İşten atılmalar devam ediyor. İşçilere mobing yapılıyor. Bununla ilgili ülkeyi yönetenlerin bir sözü yok mu? Patronlara değil bize bir çözüm bulun.