4857 sayılı İş Kanuna tabi olarak çalışanlardan emekli olanlara toplu iş sözleşmesi gereğince verilen emeklilik primi ödemesi yapılıp yapılamayacağına ilişkin olarak Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün vermiş olduğu görüş doğrultusunda açıklama yapacağız.

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1/D maddesinde; "(A) bendi kapsamına giren personel ile 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı cetvelde yer alan personel ve kamu kurumlarında işçi olarak istihdam edilenlerden; emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olunanlara, haklarında toptan ödeme hükümleri uygulananlara, emekli iken yeniden hizmete alındıktan sonra cezaen olmamak üzere görevlerine son verilenlere, kendi kusurları olmaksızın sözleşmesi feshedilen veya hizmet sürelerinin bitiminde ayrılan sözleşmeli subay, sözleşmeli astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile terhis olan yedek subaylara , yedek astsubaylara ve bunlardan görevde iken ölenlerin kanuni mirasçılarına damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tâbi tutulmaksızın (12.105) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarında tazminat ödenir." hükmü yer almaktadır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 27. maddesinde; "Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur." hükmü bulunmaktadır.

1982 Anayasasının 73. maddesinde; "... Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir." hükmü yer almaktadır.

Yargıtay’ın değişik kararlarında da belirtildiği üzere, toplu iş sözleşmesinin emredici hükümleri, iş sözleşmesi taraflarına tanınan sözleşme serbestisini sınırlayan ve çalışma koşullarını belirleyen önemli bir hukuk kaynağıdır. Hukuka ve kanuna aykırı olmadığı sürece toplu iş sözleşmesi hükümleri tarafları bağlayıcı hükümlerdir. Örneğin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/2/1975 tarihli ve E:1975/1040, K:1975/227 sayılı Kararında; "Toplu iş sözleşmesinin normatif hükümleri objektif hukuk kuralları meydana getirir. Yeni bir toplu iş sözleşmesi yapıldığında da yürürlükten kalkarlar. Yeni sözleşme, kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla derhal hüküm ve sonuçlarını meydana getirir." denilmiştir.

Toplu İş Sözleşmesinin 27. maddesinde; "İşverence işçiye, İş Yasası'nda belirtilen hallerde her kıdem yılı için kıdem tazminatı tavanı tutarında brüt kıdem tazminatı ödenir (tam yıldan artan süreler için kıstelyevm usulü uygulanır). Ayrıca, emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olan işçiye iki brüt maaş tutarında emeklilik pirimi ödenir ve bunlardan 27.06.1989 tarihli ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1'inci maddesinin (D) bendi uyarınca damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaksızın ödeme yapılır." hükmü yer almaktadır.

Bir kamu kurumunun personeline performans primi ödenecek Bir kamu kurumunun personeline performans primi ödenecek

Buna göre, 375 sayılı KHK'nın mezkûr maddesinde düzenlenen "tazminat" ile Başkanlığınızda geçerli olan Toplu İş Sözleşmesinde düzenlenen "emeklilik pirimi" birbirinden farklı düzenlemeler olup vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisna ve indirim oranlarının kanunlarla belirlendiği göz önüne alındığında "emeklilik pirimi" ödemelerinin "damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacağı" hükmü mevzuata uygun değildir.

Görüleceği üzere, toplu sözleşme metinlerinde ödemelerden kesinti yapılmayacak denilse de kanuna aykırı bir metne göre işlem yapılamayacaktır.