Kayıt dışı istihdam, işverenler tarafından yasalara aykırı olarak gerçekleştirilen bir çalışma şeklidir. Bu durumda, çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bildirimi yapılmamakta, çalışma gün sayıları ve kazançları eksik veya yanlış beyan edilmektedir. Kayıt dışı istihdamın birçok olumsuz sonucu vardır. Çalışanlar açısından bu durumu şöyle sıralayabiliriz;
- Sosyal güvenlik haklarından mahrum kalırlar. Emeklilik, hastalık, analık, işsizlik, yaşlılık ve ölüm gibi durumlarda herhangi bir hak talep edemezler.
- İş kazası ve meslek hastalığı gibi durumlarda maddi ve tıbbi destek alamazlar.
- Düşük ücretlere mahkum olurlar.
- Çalışma şartları kötü ve güvensiz olabilir.
- İşten çıkarma tazminatı ve diğer yasal haklardan yararlanamazlar.
İşverenler açısından ise benzer şekilde olumsuz tarafaları bulunur. Bunlar;
- Vergi ve prim yükümlülüklerini yerine getirmezler.
- Haksız rekabet avantajı elde ederler.
- Denetlemelerde ceza yaptırımları ile karşılaşabilirler.
Kayıt dışı istihdam yalnızca işveren ve işçiyi ilgilendirmez. Aynı zamanda ekonomiyi de derinden etkilemektedir. Kayıt dışı istihdam ile vergi kaybı yaşanır. Aynı zamanda sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini tehdit eder. Kayıtlı istihdamı olumsuz etkiler. Sosyal eşitsizlikleri derinleştirir, suç ve yoksulluğu artırır. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi zorlaştırır.
Kayıt dışı istihdamla mücadele için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların başında denetimler gelmektedir. SGK ve ilgili bakanlıklar tarafından işyerlerine denetimler yapılmakta ve kayıt dışı çalışanlar tespit edilmektedir. Ayrıca, kayıt dışı istihdamın önlenmesi için teşvikler ve caydırıcı yaptırımlar da uygulanmaktadır.
Kayıt dışı istihdamla mücadelede en önemli rol ise topluma düşmektedir. Herkesin bilinçli bir şekilde hareket etmesi ve kayıt dışı çalışmayı reddetmesi, bu sorunun çözümü için büyük önem taşımaktadır.