Sosyal Güvenlik

SGK yönetiminin tartışmalı silkeleme yöntemi

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun alacaklarını yeterince takip etmesi nedeniyle borçlu belediyeler adeta ödemeleri gereken sigorta primlerini finansman kaynağı olarak görüyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Bakan Işıkhan'a borçlu belediyeleri silkeleme talimatı verilmesi yeni bir tartışma çıkardı.

Abone Ol

EMEK HABER ÖZEL / Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a SGK borçlarına yönelik talimat vermiş ve "Kendilerini daha kararlı bir şekilde silkelemende fayda var" demişti.

Erdoğan Işıkhan’a Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının görevini yerine getirmesi talimatı vermişti. Ancak talimat yanlış anlaşılınca uygulamada yanlış yerden başladı.

Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere SGK’nın yönetim yapısı atanmış ve seçilmişlerden dengeli bir şekilde oluşturulmuştur. Böyle bir yapı oluşturulmasının sebebi ise denge ve denetim mekanizmasının işletilmek istenmesidir. Adeta bu Kurumda demokratik yönetim için her şey müsait hale getirilmiştir.

Yine bu Kurumda bir de genel kurul vardır ki çok fazla kesimin temsili sağlanarak demokrasinin kuralları sonuna kadar işletilmiştir. Demokrasi ise hakkını arayanlar için bir anlam ifade etmektedir. 

4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum Ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde hem genel kurulun hem de yönetim kurulunun teşkili ve görevleri yer almaktadır.

Genel kurul ve yönetim kurulun yapısı incelendiğinde tarafların hak ve menfaatlerinin savunulması için her türlü ortam oluşturulmuştur. Buralarda işçilerin, kamu görevlilerinin, bağımsız çalışanların, işverenlerin, sendikaların ve emeklilerin olmak üzere adeta her kesimin temsili sağlanmıştır.

Ancak temsilci gönderenlerin gönderdikleri temsilciler görevini layıkıyla yapmazlarsa ortaya birçok sorun çıkmaktadır. Son zamanlarda Belediye ve iştiraklerinin SGK’ya olan borçlarını yıllardır ödemedikleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklandı. Sonunda Cumhurbaşkanı da silkeleme talimatı verdi. Silkelemede parti ayrımı yapıldığı yönünde ciddi eleştiriler yer alıyor. Bunun doğrusunun ne olduğunu elbette SGK yetkilileri biliyor. Şayet silkelemede mevzuatın dışına çıkılarak parti ayrımı yapılırsa daha sonra da birileri gelir SGK Yönetimini silkeler. Dolayısıyla silkeleme işinde önce yüzsüzlerin açıklanması gerekiyor.

Halbuki bu açıklamayı beklemeksizin özerk bir kurum olan SGK’nın alacaklarını kimsenin talimatını beklemeden tahsil sürecini başlatması gerekirdi. Kaldı ki mevzuat açıkça bunu emrediyor. 

Mevzuat açık bir şekilde, her yıl için, prim borcu kamuoyuna açıklanacak işverenlerin belirlenmesine esas olmak üzere asgarî borç tutarını belirlemeye Yönetim Kurulunu görevli kılmış. Yani SGK Yönetim Kurulu’nun sigorta yüzsüzlerini kamuoyuna açıklaması gerekirdi. YK üyeleri böyle bir görevlerinin olduğunu biliyorlar mı acaba? Şayet biliyorlarsa niçin gereğini yapmıyorlar? 

Özetle SGK Yönetim Kurulu parti ayrımı yapmadan sigorta yüzsüzlerinin açıklanması gerekiyor. Aksi takdirde muhalefet belediyeleri sadece kendilerine icra takibi gittiğini beyan ederek feryat edeceklerdir.

Maalesef görevlerini yapması gerekenler hep başkalarının bir şeyler yapmasını bekliyor. Anlaşıldığı kadarıyla bu kişiler SGK Yönetim Kurulu üyesi olmalarının mantığını dahi kavramamış görünüyorlar. Şayet aksi durum olmuş olsaydı en basitinden sicilmiş Yönetim Kurulu üyeleri SGK’nın alacaklarının peşine düşülmesi için harekete geçerler ve seslerini çıkarırlardı. Borçlarını ödemeyen sigorta yüzsüzlerinin açıklanmasını bekliyoruz.