HABER MERKEZİ / Hükümet Ramaman Bayramı tatil süresini sürpriz şekilde 9 güne çıkardı. Ancak bazı çalışanlar işe bu süreyi çalışarak geçirecek. Resmi tatil günlerinde çalışan işçilere, fazla mesai ücreti ödenmesi gerekiyor.
Zaman zaman bu durum işçilerle işveren arasında tartışmalara yol açıyor. İşte bu resmi tatil günlerinde yapılan çamlışmaların mesai hesaplamasında yol gösterici nitelikte bir karar Yargıtay'dan geldi.
YARGITAY
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
KONU: GENEL TATİL ÜCRETİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01.05.2005 tarihinden 18.01.2013 tarihine kadar çalıştığını, son aldığı maaşın net 1.800,00 TL. olduğunu, müvekkilinin Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında sürekli olarak 05.08.2008-10.03.2010 arasında sürekli olarak ayda 360 saat, geri kalan zamanlarda ise 240 saat çalıştığını, ancak fazla mesai alacaklarının kendisine ödenmediğini, resmi ve dini bayramlarda çalışmasını sürdürdüğünü, ancak bu alacaklarının kendisine verilmediğini ileri sürerek, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının çalıştığı dönemde fazla mesai yapmasını ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasını gerektirecek bir iş yapılmadığını, davacının ibraname imzalaması nedeniyle hiç bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
2-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını ve karşılığı ücretinin ödenmediğini iddia ederek alacak talep etmiştir. Dosya içeriğine göre davacının çalışma süresi boyunca her yıl Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında bir gün çalışıp bir gün dinlenme, 2007, 2008, 2010, 2011 ve 2013 yıllarında bir gün çalışıp iki gün dinlenme, 2009 ve 2012 yıllarında ise bir gün çalışıp bir gün dinlenme şeklinde çalıştığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle yukarıda açıklanan çalışma sistemine göre Mahkemece, davacının dini bayramların ilk günü hariç tüm ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığının kabul edilmesi hatalıdır.
Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 47. maddesine göre ulusal bayram ve genel tatil günleri yapılan çalışmalar için işçiye ilave bir yevmiye (maktu ücret/30) ödenmesi gerekir. Ulusal bayram ve genel tatil ücretinin gün esası ile 1 yevmiye üzerinden hesaplanması gerekirken, saat üzerinden ve 2 kat karşılığı zamlı şekilde hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilmesi isabetsizdir.
Mahkemece yapılacak iş; davacının 2009 ve 2012 yıllarında ulusal bayram ve genel tatil günlerinin 1/2'sinde çalıştığı, çalışma dönemi içindeki diğer yıllarda ise Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına denk gelen ulusal bayram ve genel tatil günlerinin 1/2'sinde, diğer aylar bakımından ise ulusal bayram ve genel tatil günlerinin 1/3’ünde çalıştığı kabul edilerek, her bir çalışma günü için ilave bir yevmiye hesaplanarak ispat tanık beyanlarına dayandığından önceki kararda olduğu gibi % 25 oranında karineye dayalı makul indirime gidilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.