Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün bir belediyeye vermiş olduğu görüşte belediyede sözleşmeli personel pozisyonunda tekniker olarak görev yapmakta olan personelin taşeron firmalarda geçen hizmet süresinin yıllık izin süresinin hesabında sayılıp sayılmayacağı açıklığa kavuşturulmuştur.
6/6/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 9 uncu maddesinde, "217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen kurumlarda geçen hizmet süresi, bir yıldan on yıla kadar olan personele yirmi gün, on yıldan fazla olanlara otuz gün ücretli yıllık izin verilir. Sözleşme döneminde kullanılmayan izinler, sözleşmenin devamı halinde müteakip sözleşme döneminde kullanılabilir. Cari sözleşme dönemi ile bir önceki sözleşme dönemi hariç, önceki sözleşme dönemlerine ait kullanılamayan izin hakları düşer." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, mülga 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde, "Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşları şunlardır:
a) Genel bütçeye dahil dairelerle, katma bütçeli idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar,
b) İl Özel İdareleri ve belediyeler, bunların birlikleri ve bunlara bağlı iktisadi müesseseler, işletmeler,
c) İktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri,
d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları dışında kalan ve kamu fonu kullanan, özel kanunlarla veya bunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kuruluşları ve bu nitelikteki bankalar ve bunların en az sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurdukları müessese, ortaklık ve iştirakler,
e) Döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunlarla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları. Askeri kurum ve kuruluşların 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile ek ve değişikliklerine tabi personeli bu Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamı dışındadır." hükmü yer almakta olup 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 30 uncu maddesinde, "Mevzuatta yapılan atıflar bakımından mülga 08/06/1984 tarihli ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin uygulanmasına devam olunur." hükmü bulunmaktadır.
Belediyelerin kurmuş oldukları şirketlerin hukuki statüsüne ilişkin olarak ortaya çıkan tartışmaların giderilmesine yönelik olarak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 16/8/2023 tarihli ve E-74073113-045.02-171660 sayılı görüş yazısında, "Kazanılmış hak aylığı derece ve kademelerinde değerlendirilecek unsurlar ise 657 sayılı Kanunun muhtelif maddeleri ile özel kanunlarda düzenleme alanı bulmuştur.
Ayrıca, Danıştay 10 uncu Dairesinin E:2018/3778 ve K:2022/6734 no'lu kararında; "...kamu tüzel kişileri, idareye mahsus bir kuruluş yapısına sahip olan ve bundan ötürü kuruluşları idare hukukunca düzenlenen tüzel kişilerdir... Ancak yukarıda tanımlanan kavramlar, hukukumuzda genel olarak aktarılan şekilde kabul edilmekle birlikte, yasama organı tarafından kanunların amaç ve kapsamı dikkate alınarak, aynı kavramlar her kanuna özgü olarak farklı şekilde tanımlanabilmekte, bu husus kanun koyucunun takdir yetkisi çerçevesinde kabul edilmektedir…" ifadesi yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;
- 657 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin uygulanmasına yönelik çıkartılan 154 Seri Nolu Devlet Memurları Genel Tebliğinde yer alan "kamu kurum ve kuruluşları" ifadesinin tatbik edileceği alan ile ilgili mevzuatın 217 sayılı mülga Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin uygulanmasına atıfta bulunduğu durumlar bakımından belediyelerin sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu tespit edilen şirketlerin kamu kuruluşu olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı,
- Bahse konu yargı kararı çerçevesinde, özel kanunlarda geçen "kamu kurum ve kuruluşları" ifadesinin kanun koyucunun takdir yetkisi minvalinde münhasıran değerlendirmeye tabi tutulması gerektiği mütalaa edilmektedir." denilmiştir.
Bu itibarla, Cumhurbaşkanlığının sermayesinin yarıdan fazlasının belediyelere ait olduğu şirketlerin hukuki statüsüne ilişkin olarak yukarıda yer verilen görüşü ve mezkûr Esaslardaki hüküm doğrultusunda belediyelerin sermayesinin yarıdan fazlasına sahip olduğu şirketlerde işçi olarak geçen hizmet sürelerinin sözleşmeli personel pozisyonunda değerlendirilecek yıllık izin sürelerinin hesabında değerlendirilecektir. Ancak Belediye Başkanlığının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında hizmet alımı yaptığı taşeron firmalarda geçen hizmet sürelerinin ise yıllık izin sürelerinin hesabında değerlendirilemeyecektir.