EMEK HABER ÖZEL / Talepler arasında 1’inci dereceye gelen tüm kamu görevlilerine ise 3600 ek gösterge verilmesi, yardımcı hizmetler sınıfında çalışanların genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi, geçici personel pozisyonlarında geçen sürelerin de bu süreye dâhil edilmesi, 4/C’den 4/B’ye geçen personel için zorunlu emekliliğin kaldırılması gibi kritik konular yer alıyor.
MEMUR–SEN Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı Komisyonda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Kamu görevlilerinin beklentilerini olumlu yönde etkileyecek olan sekiz yıla bir kademe düzenlemesi ilavesini olumlu buluyoruz.
Buna ilave olarak geçici personel pozisyonlarında geçen sürelerin de bu süreye dâhil edilmesini, 4/C’den 4/B’ye geçen personel için zorunlu emekliliğin kaldırılmasını, 2016 yılından sonra göreve başlayanlara ilave bir derece verilmesini, 1’inci dereceye gelen tüm kamu görevlilerine ise 3600 ek gösterge verilmesini, yardımcı hizmetler sınıfında çalışanların genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesini, toplu sözleşme hükmü olan koruyucu giyim yardımının kazanımının uygulamasını engelleyen tasarruf tedbirleri genelgesinde yer alan hükümlerin iptal edilmesini, kamu görevlilerine refah payı verilmesini, emekli kamu görevlilerinin emekli aylığının yükseltilmesini, kamu görevlileri için yaklaşık yirmi yıldır düzenlenmeyen disiplin affının gündeme alınıp düzenleme yapılmasını, 4688 sayılı Kamu Görevlileri ve Toplu Sözleşme Kanunu’nunda günümüz şartlarına uygun olarak, uluslararası normlara uygun olarak yeniden düzenleme yapılmasını MEMUR–SEN olarak biz talep ediyoruz.”
KAMU–SEN Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney Komisyonda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Biz de devlet memurlarını ilgilendiren bir kanun teklifinin komisyona gelmesinden son derece heyecan duyduk, mutlu olduk. Gönül arzu ederdi ki bu teklifte memurlarımızın sorunları yer alsın ancak Mustafa Kalaycı vekilimize ilettiğimiz Ombudsmanın tavsiye kararında olduğu gibi 4/C’den 4/B’ye geçen arkadaşlarımızın da mutlaka bir kademe ilerlemesinden faydalandırılmasını talep ediyoruz. Diğer yandan 1’inci dereceye gelen devlet memurlarımızın 3600 ek göstergeden faydalandırılması, bu konuda verilen sözün hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
1’inci dereceye gelen devlet memurlarında kimler var derseniz, işte, gümrük bölge müdürü var, kolluk gücü kabul edilen, silahlı olarak görev yapan gümrük muhafaza, muayene memurları var, şeflerimiz var, programcı ve çözümleyici gibi beyaz yakalı unvanlarımız var, tekniker ve yüksek tekniker unvanlarında ve 1’inci dereceye gelen yaklaşık 475 bin memurumuz var. Keşke ek göstergeyle ilgili maddede 1’inci dereceye gelen arkadaşlarımız da olsaydı bu sorun da kökünden çözülmüş olurdu.
Diğer yandan -ilave ek ödeme memur emekli maaşlarında ciddi bir erimeye sebep olan- 2023 Temmuz ayında görev aylığının yüzde 75’i emekli maaşı olarak bağlanırken ilave ek ödemenin emekli maaşına yansımaması nedeniyle bugün görev aylığının yüzde 45’i emekli maaşına yansımaktadır. Bu yüzden 65 yaşından önce hiçbir memur emekliliği düşünememektedir. Diğer yandan, memurlarımıza mutlaka ek zam ve refah payı verilmesi, memurların vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesi, 5510 sayılı Kanun’da 2008 öncesi sonrası ayrımının kaldırılarak devlet memurlarının sosyal güvenlik kapsamında tek çatı altında toplanması, Hazine Maliye Bakanlığının taşra teşkilatı yapılanmasından dolayı…”
KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz Komisyonda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve KHK ifadelerinin yan yana gelmesinin bu ülkede yarattığı travmatik bir etki var, öncelikle onu söyleyelim. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda -aynı zamanda otuz yıllık bir öğretmen olarak söylüyorum koruma kalkanı vardı ama kanun hükmünde kararnamelerle işten atılmalar yaşandı ve enteresan mahkeme kararları var.
Bir tanesini bilginize sunmak istiyorum. Örneğin ihraç edilen bir arkadaşımız çocuğunu cemaat okuluna gönderdiği için ihraç edilmiş ama arkadaşımız bekar ve çocuğu yok. Şimdi, bunun gibi, böyle onlarca örnek var.
Biz KESK olarak bir kere esastan bir tartışma yürütüyoruz yani şimdi, bu önümüze gelen maddelere dair tek tek görüşlerimiz var, ilerleyen bölümlerde de söyleyeceğiz ama esas olarak kamu hizmetlerinin güvenceli bir şekilde verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani, sözleşmeli istihdamı ilk başladığında bir çerçevesi vardı, o çerçeve neydi?
Belli bir program ve plan için, zaruri hâller için geçerli olacaktı, istisnai durumlar için geçerli olacaktı ama gelin görün ki yıllar içinde sağlık ve eğitim gibi en temel iki kamu hizmeti, en temel iki hak üretilmesinde de sözleşmeli istihdam denendi ve sayısı da giderek arttı.
Örneğin, 2013 yılında 100 kamu emeklisinden 4'ü sözleşmeliydi, 2022'de bu arttı. Her seçim döneminde de bir vaat olarak "Sözleşmelileri kadroya geçireceğiz." dedi siyasi iktidar da. Demek ki burada bir sıkıntı var; sözleşmeli istihdam ediliyor, sonra ona kadroya geçme vaadi veriliyor, sonra kadroya geçerken kimi koşullar öne sürülüyor. 1'inci maddede şöyle bir şart var: Sekiz yıl hiçbir disiplin cezası almamış olmak. Şimdi, bugün hukukun, yargının, teftişin içinde bulunduğu durumu göz önüne alırsanız, sekiz yıl hiçbir disiplin suçu...”