Tazminat, bir kişinin uğradığı maddi veya manevi zararı karşılamak amacıyla, zarar veren kişiden veya kurumdan talep edilen bir bedeldir. İş hayatında en sık karşılaşılan tazminat türü, iş sözleşmesinin haksız yere feshi durumunda işçinin hak ettiği kıdem tazminatıdır. Kıdem tazminatı, bir işçinin bir işyerinde çalıştığı süre boyunca kazandığı kıdemin karşılığı olarak işveren tarafından ödenen bir bedeldir. Bu tazminat, işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebeple veya işverenin kusuru nedeniyle feshi durumunda ödenir.
Tazminat almak için sağlanması gereken bazı temel şartlar bulunur. Bunlardan en önemlisi iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması. Belirli süreli iş sözleşmelerinde kıdem tazminatı genellikle ödenmez. Yine en az 1 yıl çalışmış olmak gerekmektedir. Bir yıldan az çalışan işçiler kıdem tazminatı alamazlar. Diğer bir madde, iş sözleşmesinin haklı bir sebeple veya işverenin kusuru nedeniyle feshedilmiş olmasıdır. İşçi kendi isteğiyle ayrılırsa veya iş sözleşmesi işçinin kusuru nedeniyle feshedilmişse kıdem tazminatı alamaz.
Peki, prim borçlanmasıyla tazminat alınabilir mi? Örneğin, sigortası 2004’te başlayan bir kişi, askerlik borçlanması yaparak primimi 7000 günü tamamladıktan sonra tazminat almaya hak kazanabilir mi?
Evet bu mümkün... Emekli olmak için aranan şartlardan yaş dışındaki şartları sağlayan kişiler, işlerinden kıdem tazminatı alarak ayrılabiliyor. Bu kişi, emekli olmak için 7000 gün prim ödeme ve 60 yaş şartlarına tabidir. Kişi, askerlik borçlanmasıyla primi 7000 güne tamamlayarak kıdem tazminatı almaya hak kazanabilir.