EMEK HABER ÖZEL / Kamuoyu aylardır yenidoğan çetesi olarak adlandırılan çete hakkında kan donduran gelişmeleri takip ediyor. Yaşananların tesadüf olmadığı geçmiş yıllara ait Sayıştay raporlarına bakıldığında anlaşılıyor. Aslında birçok husus biliniyor. Bilinenler ise ama az ama çok.

Olay ise savcının tehdidi ile patladı ve kamuoyunun gündemine oturdu. Artık kapatılamaz bir noktaya geldi. 

Benzer bir konuda bir soru önergesine rastlıyoruz. Gaziantep Milletvekili Av. Hasan ÖZTÜRKMEN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a içerisinde ilginçliklerle dolu yazılı soru önergesi verdi. Yazılı soru önergesi Sayıştay raporunda yer alan bilgiler ışığında SGK’nın nasıl zarara uğratıldığını açıklıyor.

SGK NASIL ZARARA UĞRATILDI?

Soru önergesi ile Sayıştay raporunda yer alan bilgiler birlikte incelendiğinde SGK’nın nasıl zarara uğratıldığı ve buna nasıl seyirci kalındığı açıkça görülüyor. Zamanında alınmayan tedbirler bir süre sonra yeni doğan çetesinde olduğu gibi ya bir savcı ya da gözü kara bir bürokrat tarafından patlatılıyor.

Ev kadınlarına erken emeklilik müjdesi! Ev kadınlarına erken emeklilik müjdesi!

Yazılı önergesinde yer alan; “Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2021 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu'nda, özel sağlık kuruluşlarının yargı oyunlarıyla SGK'yı zarara uğrattığı tespit edilmiştir.” İfadesi dikkatlerden kaçmamaktadır.
Yetkisiz mahkemelerden ihtiyati tedbir kararları alınıyor!

Yine soru önergesinde; “Raporun 38. sayfasında, bazı özel sağlık hizmet sunucularının SGK ile yapmış oldukları sözleşmeden doğan cezai hükümlere ve faturalarından yapılan kesintilere ilişkin olarak yetkisiz mahkemelerden aldıkları ihtiyati tedbir kararları ile esastan açılan dava sonuçlanıncaya kadar sözleşmeden doğan yaptırımların uygulanmasının durdurulduğu belirtilmektedir.”

Sayıştay yasal düzenleme öneriyor

Soru önergesinde; “Esas davalarla birlikte devam eden ihtiyati tedbir kararları süresince; bazı hastanelerin, SGK’ya olan borçlarını ödemeden kapandığı da aktarılmaktadır. Raporda, bu duruma karşı yasal düzenlemelerin yapılarak SGK'nın zarara uğratılmasının engellenmesi önerilmektedir.” ifadesini görüyoruz. 

Bakan Işıkhan’a beş kritik soru

Öte yandan, SGK yetkililerinden bugüne kadar bu konuda bir düzenleme yapılmadığını öğrenmiş bulunmaktayız. 

Bu bağlamda; 

1- Özel sağlık kuruluşlarının SGK'yı yani kamuyu zarara uğratan bu uygulama Sayıştay'ın 2021 SGK raporunda ayrıntılarıyla anlatılmasına rağmen aradan geçen 3 yıl boyunca neden gerekli yasal düzenlemeler yapılmamıştır?

2- SGK ve bağlı bulunduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, Sayıştay'ın söz konusu raporundan habersiz midir? 

3- 1 Ocak 2021-1 Kasım 2024 tarihleri arasında, SGK'ya karşı yetkisiz mahkemelerden ihtiyati tedbir kararları aldıran özel sağlık kuruluşu sayısı kaçtır? Bunlar hangi sağlık kuruluşlarıdır? 

4-1 Ocak 2021-1 Kasım 2024 tarihleri arasında, yetkisiz mahkemelerden ihtiyati tedbir karan aldıran özel sağlık kuruluşları, bu yöntemle SGK'yı ne kadar zarara uğratmıştır?

5- Sayıştay raporuna yasal düzenlemeleri hayata geçirmeyerek kamu zararına göz yuman yetkililer tespit edilip, haklarında soruşturma başlatılacak mıdır?

Bizde soruların cevaplarını merakla bekliyoruz ve konunun takipçisi olacağız. 

Sayıştay raporunda neler yer alıyor?

Yazılı soru önergesinde belirtilen 2021 yılı Sayıştay raporunda konu bütün açıklığıyla ortaya konulmuştur. Raporda yer alan; “İhtiyati Tedbir Kararlarının Sözleşmede Yetkili Kılınan Mahkemeler Dışındaki Mahkemelerden Alınması” başlıklı 10 nolu bulguda usulsüzlükler detaylarıyla birlikte açıklanmıştır. 

Yetkisiz mahkemelerden alınan ihtiyati tedbir kararları alacaklar üzerinde risk oluşturuyor

Sayıştay raporunda yapılan usulsüzlükler detaylarıyla açıklanmaktadır. Bu kapsamda bulguda şu ifadeler yer almaktadır;
Bazı özel sağlık hizmet sunucularının Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapmış oldukları sözleşmeden doğan cezai hükümlere ve faturalarından yapılan kesintilere ilişkin olarak yetkisiz mahkemelerden aldıkları ihtiyati tedbir kararları Kurum alacakları üzerinde risk oluşturmaktadır. 

Özel sağlık hizmet sunucuları ve SGK arasında yapılan sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 17’nci maddesinde; sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda, Ankara ili mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğu ifade edilmiştir. 

Ankara’da bulunan mahkemeler tedbir kararı vermiyor

Fakat Ankara’da bulunan mahkemeler özel sağlık hizmet sunucularının açmış oldukları tedbir talepli davalarda genellikle ihtiyati tedbir kararı vermemektedir. 

Bu durumun farkında olan bazı özel sağlık hizmet sunucuları ise farklı illerdeki yetkisiz mahkemelerden tedbir kararları alma yoluna gitmektedirler. 

Örneğin Malatya’da bulunan bir özel hastane ile ilgili olarak müfettiş raporlarına istinaden hastaneye yapılacak ödemelerin durdurulması kararı alınmış, müfettişler tarafından tespit edilen 44.704.126,82 TL tutarındaki kurum zararı ve cezai şarta ilişkin olarak hastaneden tahsil işlemleri başlatılmıştır.

Fakat söz konusu işlemlerle ilgili hastane tarafından önce Malatya’daki mahkemeye tedbir kararı almak için başvuruda bulunulmuş, Malatya’da bulunan mahkeme tarafından yetkisizlik kararı verilmiş, daha sonra Ankara’daki mahkemeye başvuruda bulunulmuş, Ankara’da bulunan ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi tedbir talebini reddetmiş ve bunun üzerine sözleşme uyarınca yetkili olmayan İstanbul’daki mahkemelere başvuruda bulunularak İstanbul’daki mahkemeden tedbir kararı alınmıştır. 

Birden fazla ildeki mahkemelere başvuru yapan hastaneler var

Nitekim benzer uygulamayı yapan hatta aynı anda aynı ilde ve farklı illerde bulunan mahkemelere birden fazla başvuru yapan hastaneler bulunmaktadır. 

Özel sağlık hizmet sunucularının almış oldukları ihtiyati tedbir kararları ile esastan açılan dava sonuçlanıncaya kadar sözleşmeden doğan yaptırımların uygulanması durmakta ve yaptırımlar uygulanamamaktadır. Esas davalarla birlikte devam eden ihtiyati tedbir kararları süresince; bazı hastaneler SGK’ya olan borçlarını ödemeden kapanmaktadır. 

Özellikle sözleşmesi sona ermiş ve Kurumdan herhangi bir alacağı kalmamış sağlık hizmet sunucularından yapılacak tahsilat ise imkânsız hale gelmektedir. Nitekim mahkemeden tedbir kararı aldıktan sonra SGK’daki tüm alacaklarını tahsil edip faaliyetlerini sonlandıran Tekirdağ’daki bir hastaneden 12.324.297,32 TL Kurum alacağı bulunmaktadır.

SGK’ya mevzuata aykırı işlem fatura edenleri sorumlu tutacak düzenleme yapılmalı

Sonuç olarak, Kurumun özel sağlık hizmet sunucularından alacaklarının tahsil edilebilmesi için; özel sağlık hizmet sunucuları ile yapılan sözleşmelerde teminat alınması, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88’inci maddesinin 20’nci fıkrasında prim alacaklarının tahsilinde şirket ortakları ve yöneticilerin SGK’ya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu gibi sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinden doğan alacakların tahsilinde de şirket ortakları ve yöneticilerin SGK’ya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması ve SGK’ya mevzuata aykırı işlem fatura edilmesine neden olan doktorların da sağlık hizmet sunucuları ile birlikte bu alacaklardan sorumlu tutulmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.